Türkiye’de Antalya Altın Portakal Film Festivali başta olmak üzere yurt içi ve yurt dışında birçok önemli festivalde gösterilerek, büyük beğeni toplayan "Evdeki Yabancılar" 30 Ağustos'ta Çevre Tiyatrosu'nda izleyicisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

Bölge halkı ve Karaburun Belediyesi’nin desteğini alarak çekilen filmin galası Karaburun Festivali’nin açılış günü olan 9 Ağustos’ta Karaburun’da kurulan bir açık hava sinemasında gerçekleştirildi.

Ege’de bir balıkçı kasabasında yaşayan Rum kadın Agapi’nin mübadeleyle Yunanistan’a gönderilmesinin üç farklı hayat üzerinde bıraktığı etki ve kişisel hesaplaşmaları konu alan film, yoğun festival temposunun ardından vizyona girdi. Yapım ekibi ve oyuncularının da katılımıyla galası gerçekleştiriln film; 1990’larda bir Ege balıkçı kasabasından, mübadele ile Yunanistan’a gönderilen bir Rum kadının, yıllar sonra evini aramak için doğduğu kasabaya geri gelmesi ve sonrasında gelişen olayları anlatıyor.

Ayrıca; çeşitli yurtiçi ve yurtdışı festivallerden birçok ödül ile dönen “Evdeki Yabancılar” gösterime girmesinin ardından 31 Ağustos - 6 Eylül tarihlerinde Varna’da düzenlenn olan 20. Uluslararası Love is Folly Film Festival’inde de yarıştı.

Künye
Yönetmen: Dilek Keser - Ulaş Güneş Kaçargil
Senarist: Ulaş Güneş Kaçargil
Oyuncular: Fatih Al, Melpo Zarokosta, Romy Vasiliadis, Cem Bender, Gökçe Sezer, Ferit Aktuğ, Uğur Uzunel
Yapımcı: Özkan Yılmaz
Ortak Yapımcılar: Serkan Çetinkaya, Dilek Keser, Ulaş Güneş Kaçargil
Görüntü Yönetmeni: Türksoy Gölebeyi

Filmin Hikâyesi
Bir Ege sahil kasabasında doğmuş, büyümüş; mübadelede Yunanistan'a göç etmek zorunda bırakılmış bir Rum kadın (Agapi) 80li yaşlarına geldiğinde evini bulmaya yollara düşer. Yanında da refakatçi olarak 20li yaşlarındaki kız torunu (Elpida)... Evi artık 30’lu yaşlarındaki bir Türk gencine (Yaşar) ait. Yaşlı kadın inat, genç adam inat, evi paylaşamazlar. Bir evin içinde geçmişini arayan bir kadın, fotoğraf tutkunu genç ve güzel bir kız, hayatını kendi rutininde yaşayan huzurlu ve yalnız bir adam... Hiçbiri bir evde uzun bir süre beraber yaşayacaklarını tahmin edemezlerdi. Hem de aynı dili bile konuşmuyorlardı. Peki, bu insanların aynı evde yaşamalarına sebep olan neydi? Sadece yaşlı bir kadının inadı mı, yoksa iki gencin birbirine olan aşkı mı? Yoksa geçmişin izini sürmek mi?