İSTANBUL`DA BİR KEZ DAHA "FİLMEKİMİ" 8-14 EKİM 2004
İKSV tarafından, Axess’in katkılarıyla düzenlenen ve yılın ses getiren en parlak filmlerini izleyiciyle buluşturan Sonbahar Film Haftası “filmekimi”, 8-14 Ekim tarihlerinde Emek Sineması’nda…
Beyoğlu Emek Sineması’nda 7 gün boyunca, 20 filmin gösterileceği filmekimi’nin programında, geçtiğimiz yılın en çok ses getiren filmlerinden bazıları, bu yıl Cannes ve Berlin gibi önemli film festivallerinde gösterilen 2004 yapımı filmlerden seçmeler ve önümüzdeki günlerde Türkiye’de vizyona çıkacak bazı ilginç filmlerin ilk gösterimleri yer alıyor.
MİMAR BABAM: BİR OĞLUN YOLCULUĞU (MY ARCHITECT: A SON’S JOURNEY)
8 Ekim Cuma Saat 11:00
11 Ekim Pazartesi Saat 19:00
2003 Chicago Altın Hugo (En İyi Belgesel); İzleyici Ödülü (Gümüş Plaket), 2003 Hamptons İzleyici Ödülü, 2004 ABD Amerikan Yönetmenler Birliği: Belgesel Dalında Olağanüstü Yönetmenlik Başarısı
Yönetmen: Nathaniel Kahn
Katılanlar: Edmund Bacon, Edwina Pattison Daniels, B.V. Doshi
ABD, 2003
35 mm. / Renkli / 116’
İngilizce; Türkçe altyazılı
Esinlendiği antik anıt üslûplarını modern tekniklerle birleştirip yepyeni bir tarz yaratmış olan Louis Kahn’ın ünü, çağının en önemli ve etkili mimarlarından biri olarak dünyayı sarmıştı. Ama 1974 yılında öldüğünde, ardında yalnızca anıt niteliğinde birkaç bina, birkaç metres, borca batmış bir şirket ve evlilik dışı iki çocuk bıraktı. Bu çocuklardan biri olan Nathaniel Kahn, yaptığı bu ilginç belgeselle, babasının karmaşık ve sırlarla dolu özel yaşamını ve yaratıcı kariyerini mercek altına yatırıyor... Fakir ailesiyle beraber Estonya`dan Philadelphia`ya göç eden Louis Kahn, mimarlık eğitimini tamamladıktan sonra, önce Yale, sonra Pennsylvania üniversitelerinde profesörlüğe kadar yükselir. Yunanistan, Roma ve Mısır`a yaptığı seyahatlerde, modern çağ mimarisinde estetik açıdan eksik olan öğenin anıtsallık olduğunu fark eder ve 50 yaşının getirdiği olgunluğu, antik dönemin mirası olan hümanizmi ve çağdaş inşaat tekniklerini kullanarak mimari sanatına bambaşka bir bakış açısı getirir. Dehası ve önsezisiyle, alanında bir efsane olarak anılırken, karmaşık özel hayatı, karısı, iki metresi ve ilişkilerinden olan iki gayrimeşru çocuğu hep perde arkasında kalır. Şirketinin iflasa sürüklendiği 1974 yılında, hayalini kurduğu "geleceğin kenti"ni inşa etme projesini gerçekleştirmek için gittiği Hindistan`dan döndüğü gün, tren garının tuvaletinde kalp krizinden ölür… "Mimar Babam: Bir Oğlun Yolculuğu", daha çocuk yaştayken babasını kaybeden Nathaniel Kahn`ın kişisel bir projesi olarak kalabilirdi. Oysa o, efsanevi bir mimar olarak görülen ancak şirketi iflas etmek üzere olan bir adamın gerçek kimliğini özel bir bakış açısıyla yansıtmayı başardı. Arşiv kayıtları, Frank Gehry gibi tanınmış mimarlarla, ilişkisi olan kadınlarla ve iş arkadaşlarıyla yapılan röportajlar ve muhteşem yapıların nefes kesen görüntüleriyle, sürükleyici, etkileyici ve özel bir belgesel.