İSTANBUL`DA BİR KEZ DAHA "FİLMEKİMİ" 8-14 EKİM 2004
İKSV tarafından, Axess’in katkılarıyla düzenlenen ve yılın ses getiren en parlak filmlerini izleyiciyle buluşturan Sonbahar Film Haftası “filmekimi”, 8-14 Ekim tarihlerinde Emek Sineması’nda…
Beyoğlu Emek Sineması’nda 7 gün boyunca, 20 filmin gösterileceği filmekimi’nin programında, geçtiğimiz yılın en çok ses getiren filmlerinden bazıları, bu yıl Cannes ve Berlin gibi önemli film festivallerinde gösterilen 2004 yapımı filmlerden seçmeler ve önümüzdeki günlerde Türkiye’de vizyona çıkacak bazı ilginç filmlerin ilk gösterimleri yer alıyor.
AĞLAYAN DEVENiN ÖYKÜSÜ (DIE GESCHICHTE VOM WEINENDEN KAMEL)
9 Ekim Cumartesi Saat 11:00
13 Ekim Çarşamba Saat 13.30
2004 San Francisco FİPRESCİ Ödülü
2004 Almanya Bavyara Sinema Ödülleri: En İyi Belgesel
2004 Karlovy Vary İzleyici Ödülü
2004 Indianapolis İzleyici Ödülü
Yönetmenler: Byambasuren Davaa & Luigi Falorni
Katılanlar: Ingen Temee, Botok, Uuganbaatar Ikhbayar
Almanya-Moğolistan, 2003
35 mm. / Renkli / 91’
Moğolca; İngilizce ve Türkçe altyazılı
Gobi Çölü`nde göçebe bir aile, develerinden birinin doğurmasına yardım eder. Zorlukla doğan yavru bembeyazdır, herkes şaşırır ama anne deve, süt vermeyi reddeder. Zavallı yavrunun tek ümidi, annesinin duygularını canlandırmak için uzak bir kasabadan yardıma çağrılan bir kemancıdır… Dünyanın en uzak köşelerinden birinde, modern hayatın acımasız tehdidi altındaki Moğolistan`ın güneyinde, Gobi çölünde deve çobanlığı yaparak geçimlerini sağlayan göçebe bir aile, dişi develerinin doğum yapmalarını beklemektedir. Develerden biri, bin bir güçlükle doğurduğunda, yavru deve herkesi şaşırtır: nadiren görüldüğü gibi rengi bembeyazdır. Anne deve Ingen, yavrusu Botok`a süt vermek istemez ve onu reddeder. Bu davranışın nedeni bilinmez, ama göçebe ailenin fertleri, beslenmezse yavru Botok`un öleceğini bilirler. Dört neslin birlikte olduğu ailenin büyük oğlu Dude ve kardeşi Ugna, doğanın karşılarına çıkardığı birçok engele rağmen, anne deve Ingen`i ikna edecek bir müzisyen bulup getirmek için en yakın kasabaya giderler. Nesilden nesile anlatılan bir efsaneye göre, bir deve eğer yavrusunu emzirmeye karar verirse, gözyaşı dökermiş. Kardeşlerin bulduğu kemancının nağmeleri Gobi çölüne yayılırken, göçebe ailedeki kadınların gözleri nemlenir… Genç göçebe Ugna`nın anlattığı bu dokunaklı öykü, efsanevi "Kuzeyin Nanook`u"nu anımsatan yarı-belgesel havasıyla, uzak bir uygarlığın, pek az insanın tanık olduğu geleneklerini ve yaşam tarzını gözler önüne sererken, hem hayvanlar hem de insanlar dünyasında aile bağlarını sorguluyor. Yavru deve Botok, sinemanın en sevilen hayvan kahramanlarından biri olmaya aday.