“Kalamış’ta Ay Işığı Belgesel Sinema Akşamları Beşinci Yılında ”

Kadıköylü belgesel sinemaseverler 4 yıldır denize karşı kurulan perdeden, dalga sesleri eşliğinde ve ay ışığında birbirinden güzel belgesel filmlerle buluşuyorlar.

Açık hava sineması nostaljisini, 4 yıldır “Kalamış’ta Ay Işığı Belgesel Sinema Akşamları” ile sürdüren Kadıköy Belediyesi ve Belgesel Sinemacılar Birliği (BSB), etkinliği bir gelenek haline getirdiler. Bu yıl 5. gerçekleştirilecek olan Ay Işığı Belgesel Akşamları’nda yine dünyanın dört bir yanından insan manzaraları, tarihsel olaylar, güncel sorunlar üzerine birbirinden nitelikle belgeseller gösterilecek.

Belgesel meraklılarının heyecanla beklediği “Ay Işığı Belgesel Akşamları” 23-27 Ağustos 2006 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.
Ay Işığı’nda Belgesel Akşamları süresince 14 yerli, 6 yabancı; Etiopya, Hırvatistan, Filistin, Hollanda, Fransa, Avusturalya, olmak üzere toplam 20 belgesel izleyicisiyle buluşacak.

Filmler arasında bir yandan ilk insan olan Lucy’nin nasıl yürüdüğünü, nasıl doğurduğunu, ne yediğini anlamaya çalışan araştırmacıların iz sürmesini anlatan Jean-Luc Bouvret, Eusebio Serrano’nun yönetmenliğini yaptığı “İki Zamanlar Lucy” belgeselini izlerken diğer yandan ilk insandan binlerce yıl sonra yanı başımızda acı bir gerçeklik olarak duran namus cinayetlerini anlatan Berirn Balay, Önder Özdem’in “Kadın’a Ağıt” filmi yer alıyor.
Belgesel meraklıları ayrıca, Mustafa Ünlü’nün “Caretta Caretta – Hayata Dair” belgeseli ile Akdeniz’in, soyu tehlike altındaki kocaman deniz kaplumbağaları, Caretta Caretta’ların yaşam mücadelesine katılacaklar.
Tayman Tekin’in Dedem Diye Söylemiyorum ile eski ustalardan olan dedesi Fahrettin Çelin’in bir koltuğu döşeme sürecine ilk kez tanıklığını paylaşacaklar.
Ersan Ocak, Berrin Balay’ın Deprem’i ile unuttuğumuz 17 Ağustos 1999 depremini yeniden hatırlayacaklar, Serap Kervancı’nın Dina K’ak’i (Kazım Koyuncu Belgeseli) ile ölümünün üzerinden bir yıl geçen Kazım Koyuncu’yu anacaklar.
Emel Çelebi’nin Gündelikçi belgeseli ile Ekmeğini başkalarının evini temizleyerek kazanan kadınların öyküsünü fark edecekler… Aynı zamanda, kırsal kökenli kadınların göç ettiği büyük şehirde kendi ayakları üzerinde durmaya çalışmasının da…
Tülin Eraslan’ın “İz Sürerken’i” ile Türkiye’nin son 25 yılına doğrudan kalemiyle, düşüncesiyle tanıklık etmiş bir araştırmacı gazeteci olan Uğur Mumcu’yu yeniden hatırlayacaklar.
Ümit Kıvanç’ın “Nazê” belgeseli ile Irak`ta doğan, Irak, İran ve Türkiye`de yaşayan 105 yaşındaki Nazê’nin tarihine yolculuk edecekler.
Melis Birder’in geçen yıl Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Belgesel Dalın’da Juri Özel ödülü alan Onuncu Gezegen “Bağdat’ta Tek Başına” ile “Evrende dokuz gezegen var, bense onuncusuyum”, diyen Bağdatlı hayat dolu Kevkeb’le tanışacaklar.
Berke Baş’ın Transit filmiyle Batı`ya giden uzun göç yolunun en önemli transit bölgelerinden biri olan İstanbul’da yolları kesişen biri Iraklı Arap, biri Iraklı Kürt, biri ise Nijeryalı üç ailenin öyküsü’nü dinleyecekler.
Enis Rıza’nın Yeni Bir Yurt Edinmek belgeseli ile 1922’de Türkiye – Yunanistan arasındaki zorunlu mübadele ile göç ettirilen Kayaköy / Fethiye’de (Levissi / Makri) yaşayan Anadolu Rumları’nın NeaMakri’de zorluklarla kurulan “yeni hayat”larına tanıklık edecekler.

Belgesel meraklıları 27 Ağustos’a kadar sürecek “Ayışığı Belgesel Sinema Akşamları’nda filmlerin yönetmenleriyle de bir araya gelecekler.
Etkinlikte gösterimler her akşam 21.00–24.00 saatleri arasında ve ücretsiz olarak gerçekleştirilecek.