OUTİSTANBUL 1. ULUSLARARASI GAY & LEZBİYEN FİLM FESTİVALİ (1-6 Ekim 2004)
3 EKİM PAZAR SİNEPOP SİNEMASI PROGRAMI:
Saat 16:30 Ye Bitir Beni
Saat 19:00 İçerideki Yabancı
Saat 21:00 Danny Havalarda
Saat 22:00 Horoz ve Boğanın Hikayesi
YE BiTiR BENi
Allan Brocka
Yapılı vücudu ile çekici bir üniversite öğrencisi olan Celeb, gay’lere sempatisi olup aynı zamanda da biraz huysuz olan Gwen için çıldırmaktadır.Celeb’in gay ev arkadaşı Kyle, Gwen’in kalbine giden yolun onun son derece seksi gay kankası Mark’tan geçtiğini söyler. Tabii ki de Mark, sizin de tahmin edebileceğiniz gibi, Kyle’nın vazgeçilmez ilgi odağıdır. Planları yürüyecekmiş gibi gelir, ta ki telefondaki ateşli bir seks seansın-dan sonra en iyi arkadaşların bile yakışıklıyı kapmak için yapmadık-
arını bırakmadıkları akıl karıştıran bir aşk dörtgeni ortaya çıkıncaya kadar.Madem ki olan oldu, bazı
sırların açığa çıkmaması daha
mı iyi olur acaba? İster gay ister
heteroseksüel olsun, tüm erkeklerin istedikleri kişiyi yatağa atmak için işi nerelere vardırabilecekleri konusunu açık ve sert bir dille anlatırken sizleri gülmekten kırıp geçirecek bol ödüllü bir film.
(ABD, video, 90 dk.İngilizce, 2004)
2004 Phoneix GLBT Film Festivali “En iyi Gay Film” ödülü, 2004 San Francisco GLBT Film Festivali “Jüri özel” ödülü, 2004 Outfest GLBT Film Festivali “Özel Seyirci” ödülü
İÇERİDEKİ YABANCI
Cheryl Dunye
Kendini izleyiciye kolay kolay teslim etmeyen, bir “kadınlar hapishanesi” öyküsü olan film, uzun süre önce izini kaybettiği müebbet hapis mahkumu annesini arayan Treasure Lee’nin (Yolonda Ross) öyküsünü anlatıyor. Treasure abartılı bir erkeksiliğe bürünmüş bir lezbiyen-dir. Treasure, annesi Brownie’nin (Davenia McFadden) izini sürebilmek için kendini cezaevinin en sıkı güvenlik önlemlerinin alındığı bölümüne naklettirmeyi başarır. Oraya gittiğinde koğuş arkadaşı Shadow(Latonya “T” Hagans) tarafından çok iyi bir şekilde karşılanır. Shadow, onu Brownie’ye dikkat etmesini söyleyerek uyarır. Brownie, kendi seçtiği kişilerle, anne ve kızlarından oluşan bir hapishane ailesi kurmuştur.
Treaasure’ı; “senden pozitif elektrik
alıyorum.” diyerek hemen aralarına davet eder. Traesure ise oraya
gider gitmez gözünü çok tatlı bir kız olan Sugar’a diker. Bu olay
Sugar’ın o dönemdeki sevgilisi Kit’i (Rain Phoenix) fazlasıyla kızdırır.
İçerideki Yabancı’nın en önemli özelliği, alışılagelmiş “kadınlar
hapishanesi” filmlerinin aksine, lezbiyenliğin sansasyon yaratma
amacıyla kullan-ılan bir alt konu değil de öykünün oluşmasını sağlayan temel konu olması.Dunye, filmin türünün geleneksel kalıplarına
rağmen, zaten muğlak olan sonunun önceden tahmin edilmesini olanaksız kılma-nın yanında izleyicilerde duygu ve heyecan uyandırmayı da başarıyor.
(ABD, 35 mm, 96 dk, 2001, İngilizce)
DANNY HAVALARDA
Denis Langlois
Göz kamaştırıcı güzelliği ile ünlü olan ve aşırı dozdan ölen eski
top model bir anneyle gay bir
babanın oğlu olan delikanlı Danny,“ yıkılıyooo” dedirten bir görünüme sahiptir. Babasının tüm itirazlarına rağmen, mankenlik yaparak lükse, ihtişama, ve her şeyin ötesinde dış görüntüye değer veren bir toplumun parçası olmak ister.
Annesinin izinden gidip mankenlik ve striptiz yaparak güzelliğini ve vücudunu kullanıp para kazanmaya başlar. Mesleği, görüntüsü ve aile geçmişinden kaynaklanan toplum-sal beklentiler, diğerlerini olduğu gibi en sonunda Danny’yi de kendi cinselliğini sorgulamaya iter. Gay olarak tanımlanmış bir dünyanın parçası sayılan Danny, babasıyla aralarında benzerlikler kurmaya ve kendi heteroseksüelliğini “beklentilere karşı gelme” olarak anlamlandırmaya çalışır.
Aradığı aşkı, kendisi ne kadar teşhirciyse bir o kadar röntgenci olan fotoğrafçı Karine ile tanıştığı bir porno film setinde bulur. Fakat kısa bir süre içinde kader ağlarını örecektir. Duygulu bir oyunculuk gösterisi olan Danny Havalarda, erkek cinselliğinin gay’ler ve hetoroseksüeller arasında nasıl aynı şekilde tanımlanıp belirlendiği konusuna son derecede zeki bir bakış açısı sergilemektedir.
(Kanada, 35 mm, 88 dk,Fransızca)
2003 Jutra “En iyi Film Müziği” Ödülü
HOROZ VE BOĞANIN HİKAYESİ
Bill Hayes
Türkiye’deki hapishane yıllarında edindiği deneyimler, “Gece
Yarısı Ekspresi” filmine konu olan Billy Hayes tarafından yazılıp yönetilen bu film; iki erkeğin dostluğu, homofobi ve bastırılmış duygular hakkında son derece güçlü bir çalışma. Film, Şikago’nun güney yakasındaki sanayi bölgesi varoşlarında zor bir hayat sürdüren Travis ve Jacko’nun ömür boyu dostluğunu temel alıyor. Travis gelecek vadeden ve en büyük başarısına imza atmak üzere olan bir boksördür. Jacko ise boksta uğradığı başarısızlık yüzünden kurnaz, kızgın ve vahşi bir insan olmuştur. Yakışıklı bir boksör olan Travis’in, rakiplerinin cesaretini kıran ve onu yenilmez yapan gizli bir silahı vardır. En yakın arkadaşı Jacko bile Travis’in bu sırrını bilmemektedir. Travis’in bu homoerotik sırrının altında, dövüşürken cinsel olarak uyarıldığı ve bunu rakiplerinin dengesini bozmak için kullandığı gerçeği yatmaktadır. Hafif şiddette suçlar işleyen Jacko ise kendisi ve en
yakın dostu hakkındaki en ufak
bir gay’lik imasıyla bile deliye dönmektedir.Travis’ in büyük dövüş gecesinde bu iki adam, sonuçları çok ciddi boyutlara varan adı konulmamış gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalırlar. Hayes’in filmi, maçoluk ve homofobinin yok edici güçleri hakkında insanı kendine tutsak eden bir keşif öyküsü...
(ABD, 35 mm, 104 dk, İngilizce)