Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi, Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen sıradışı bir sergiye ev sahipliği yapıyor; “Duvarların Dili: Graffiti / Sokak Sanatı”.
Sergi, sokakların başkaldırısı olarak başlayan, günümüzde çağdaş kent sanatı olarak da adlandırılan ve son yıllarda sanat gündemindeki en popüler konulardan biri haline gelen Graffiti / Sokak Sanatı’nı “sokaktan müzeye” taşıyarak, sadece sanatsal bir çevreyi değil, birkaç kuşağı etkilemiş bu fenomenin hem kapsamını hem de kültürel çeşitliliğini yansıtmayı hedefliyor.
Roxane Ayral küratörlüğünde gerçekleşen, Amerika, Almanya, Fransa, Japonya gibi ülkelerin yanı sıra Türkiye'den de sanatçıların yer aldığı sergide, Futura, Mare 139, Cope 2, Turbo, Wyne, JonOne, Tilt, Mist, Psyckoze, KR, Herakut, Logan Hicks, C215, Suiko, Evol, Gaia, Tabone, Funk ve No More Lies gibi farklı jenerasyonlardan ve disiplinlerden sanatçılar Pera Müzesi'ne özel projelerini gerçekleştirirken, Martha Cooper, Henry Chalfant ve Hugh Holland gibi fotoğrafçıların ölümsüzleşmiş kareleri de yer alıyor.
Kökenlerini ilkçağ mağara resimlerine de dayandırılabileceğimiz graffiti, 1970’lerde New York’ta azınlık Afrika ve Hispanik kökenli gençlerin, varoluşlarını ifade etme ve alanlarını belirleme ihtiyacı ile doğdu. Kısa zamanda sade imzalar kaligrafik değer, stil ve renk kazanmaya başladı, çizimler daha büyük ve etkileyici biçimlerde, yeni ve ulaşılması zor alanlarda yaygınlaştı, hayali dünyalar ve karakterlerle zenginleştirildi ve bu sanata ilgi giderek arttı.
Günümüzde underground (yeraltı) dönemini geride bırakan graffiti ve sokak sanatı, artık vandalizm değil küresel bir sanat akımı olarak anılıyor. Sanatçıların farklı stil ve teknikler kullanarak çeşitlenen eserleriyle kültürlerarası bir değer yarattıkları bu sanat akımı, yalnızca bireysel bir varoluş mücadelesi olmaktan çıkıp toplumsal ve sosyal konuları da ele alarak daha geniş kitlelere ulaşmaya başladı. Müzik ve dans ile yarattığı alt kültürün de etkisiyle kitlesini giderek genişleten graffiti ve sokak sanatı, sanatsal bir ifadenin yanı sıra bir yaşam biçiminin de altını çizdi. Sergi, uluslararası ve yerel sanatçı seçkisi ve tarihsel bir incelemeye olanak veren kurgusuyla, sokağın günümüz dinamiklerini, farklı stil ve estetik anlayışlarını bir araya getiriyor ve bu akımı fotoğraf, müzik gibi disiplinlerle birlikte ele alıyor.
Sergi sanatçıları müze duvarları ile sınırlamıyor
Beyoğlu ve Beşiktaş Belediyeleri’nin bu sergiye ayırdığı kent duvarlarıyla, İstanbul sokaklarını da onlara açarak hem daha geniş bir alana ve kitleye yayıyor, hem de “içeri” ile “dışarı” kavramlarını tartışma imkânı veriyor.
13 Ağustos - 5 Ekim 2014 tarihleri arasında izlenebilecek “Duvarların Dili: Graffiti ve Sokak Sanatı” sergisi, “sokaktan müzeye” taşınan en ilginç örneklerle Türkiye’de ilk kez gerçekleştiriliyor.
- Yorumlar ve Derecelendirmeler
- Herhangi bir yorum yapılmadı ilk yorumlayan siz olun...