ARTER’de 2 Mayıs–11 Ağustos 2013 tarihleri arasında İngiliz sanatçı Mat Collishaw’un Türkiye’deki ilk kişisel sergisi yer alıyor. Küratörlüğünü Başak Doğa Temür’ün üstlendiği “Hayalet Görüntü” başlıklı sergide, sanatçının 1990’lardan bugüne ürettiği 18 yapıta yer veriliyor. Collishaw’un bu sergi için özel olarak, Vehbi Koç Vakfı desteğiyle ürettiği “Ödüllü Mahsul” başlıklı video yerleştirmesi de dünyada ilk kez ARTER’de gösteriliyor.
Mat Collishaw, imgelerin gücünü ustalıkla kullanarak insan ruhunun karanlık taraflarını araştırıyor. Fotoğraf, yağlıboya, heykel ve yerleştirmelerinde, acıyla güzelliği, kayıpla ışığı, çöküşle masumiyeti incelikle iç içe geçiriyor. İmgelerin duygusal manipülasyon potansiyeliyle ilgilenen sanatçı, ümitsizlik, hastalık ve kötülük gibi kavramlarla, güzel, davetkâr ve baştan çıkarıcı imgeler yoluyla ilişki kuran işler üretiyor.
Sergi ismini İngilizcesi Afterimage olan bir optik illüzyon teriminden alıyor. Bu terim, bakılan veya maruz kalınan görüntünün, kaynağı ortadan kalktıktan sonra da bir süreliğine görünmeye devam etmesini ifade etmek için kullanılıyor. “Hayalet Görüntü”, bu anlamda Collishaw’un uğraştığı konulara, yapıtlarının görsel işleyişine ve dünyasına dair bir anahtar kavram olarak düşünülebilir.
“Hayalet Görüntü”, Collishaw’un fotoğrafları ve heykellerinin yanı sıra; ışığı, projeksiyon yöntemini ve yüzeylerini alışılmadık biçimlerde kullanan yerleştirmelerini de bir araya getiriyor. Collishaw üretiminde, eski fotoğraf tekniklerinden LCD ekranlara, her türden durağan ve hareketli görüntü tekniğini bir arada kullanıyor. Işık ise, Collishaw’un işlerinde hem gösterilen şeyin kendisi, hem de bir şeyleri göstermeye yarayan teknik bir araç olarak yer alıyor. UV lambalar ve görüntü tarayıcıları gibi kaynakların yanı sıra, flaşör ve sahne spotları da sanatçının “Dünyevi Olmayan Zevkler Bahçesi” ve “Kurtuluş” gibi işlerinde karşımıza çıkıyor.
Collishaw, yapıtlarında ileri teknolojinin yöntemlerini, sanat tarihsel göndermelerle beraber kullanarak çarpıcı bir estetik oluşturmayı başarıyor. Örneğin “Süpergözetim” adlı işi, Bernini’nin “Azize Teresa’nın Vecdi” heykelindeki imgeye bir masaüstü tarayıcısının ışığını düşürüyor. “Ölüler Adası”, Arnold Böcklin’in aynı adlı resmini bilgisayar animasyonuyla canlandırıyor. Albrecht Dürer’in “The Great Piece of Turf” (1503) başlıklı suluboya resmindeki yabani otları anime edip rüzgârda yavaşça dalgalandıran “Fısıldayan Otlar” ise, hipnotik bir ekran koruyucu animasyonunu andırıyor.
Collishaw’un bu sergi için özel olarak ürettiği en yeni işi olan “Ödüllü Mahsul”, üç boyutlu bir bilgisayar animasyonu. Bu video yerleştirmesinde sanatçı, fotomuhabir Kevin Carter’ın 1993 yılında Sudan’daki kıtlık sırasında çektiği ünlü fotoğrafa animasyon tekniğiyle hareket kazandırıyor. Carter’ın çok zayıf bir kız çocuğuyla bir akbabayı gösteren özgün fotoğrafı, 1994 yılında Pulitzer ödülü almış ve Afrika’daki açlığın simgesine dönüşmüştü.
Felaketin ve acının gerçek görüntülerini veya bunlara dair hayal ürünü imgeleri kullanarak gerçekleştirdiği cezbedici, büyüleyici ve hatta hipnotize edici işler, çekim güçleriyle bizi içlerine alıyor. Sanatçı, “Kristal Gece”, “Barbarossa” ve “İntihar Odası” gibi işlerinde doğrudan belgesel görüntüleri kullanıyor. “Kurtuluş”, “Acı Badem” ve “İdamdan Önce Son Yemek” gibi işlerinde ise gerçek olaylara dayanan sahneler kurguluyor.
Mat Collishaw, işlerinde çiçek, kelebek, kuş ve köpek gibi doğadan çeşitli imgelere de yer vererek, aşırı üretim-tüketim, çevre kirliliği, genetik manipülasyon gibi güncel konulara da dikkat çekiyor. Charles Baudelaire’in Kötülük Çiçekleri’ne bir saygı duruşu niteliğindeki son dönem işlerinden “Satılmış İlham Perisi”, cam vitrinlerin içine yerleştirilmiş, kurşun renkli bir topraktan fışkıran, hasta ve yaralı çiçeklerden oluşuyor. Collishaw’un her birine İngiltere’deki tehlikeli atık dönüşüm şirketlerinin isimlerini verdiği bu heykeller, medyaya doymuş modern kültürün yozlaşmış haline işaret ediyor ve adeta genetik manipülasyonun birer hayaleti gibi ARTER’in giriş katında, serginin ilk işi olarak karşımıza çıkıyorlar.
Sergiye eşlik etmek üzere yayımlanan kitap, küratör Başak Doğa Temür’ün giriş yazısı ile başlıyor. Sanatçı, eğitimci ve çevirmen Nazım H. R. Dikbaş’ın “Mat Collishaw İstanbul’da” başlıklı yazısı, Collishaw’un işlerini yerel bağlamla ilişkilendiren kapsamlı bir okuma sunuyor. The Guardian gazetesinin sanat eleştirmenlerinden Jonathan Jones ise, yazısında izleyiciyi Collishaw’un dünyasında bir yolculuğa çıkarıyor. Esen Karol’un tasarladığı ve editörlüğünü İlkay Baliç’in üstlendiği kitap, sergide yer alan bütün işlerin fotoğraflarını ve video karelerini de içeriyor.
Mat Collishaw’un “Hayalet Görüntü” başlıklı sergisi, ARTER’de Volkan Aslan’ın “Hatırlamayı Unutma” adlı sergisiyle eşzamanlı olarak 11 Ağustos 2013 tarihine kadar devam edecek.
ARTER’in açık olduğu gün ve saatler:
Salı–Perşembe 11:00–19:00
Cuma, Cumartesi ve Pazar 12:00–20:00
Mekân Pazartesi günleri kapalı.
ARTER sergilerine giriş ücretsizdir.
- Yorumlar ve Derecelendirmeler
- Herhangi bir yorum yapılmadı ilk yorumlayan siz olun...