İlk Türk operasının bestecisi, "Devlet Sanatçısı" ünvanını alan ilk sanatçı, eğitmen ve şef Ahmed Adnan Saygun'u ölümünün 30. yılında adını yaşattığımız sanat merkezinde anıyoruz.

İzmir Büyükşehir Belediyesi sosyal medya hesaplarından yayınlanacak anma konseri 6 Ocak 20.00'de Öğrencisi Gülsin Onay'ın vereceği konserle taçlanacak.
İzmirTube
facebook
instagram
twitter

Değerli hocam Ahmed Adnan Saygun, bundan 30 yıl önce, 6 Ocak 1991 günü aramızdan ayrılmıştı. The New York Times Gazetesi, “Çağdaş Türk müziğinin devi Saygun, 84 yaşında hayata veda etti..” diyerek vefat haberini dünyayla paylaşmış; Yunus Emre Oratoryosu’nun New York’taki ilk seslendirilişinden söz etmişti. Kasım 1958’de, ünlü orkestra şefi Lopold Stokowski yönetiminde, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda seslendirilen Yunus Emre Oratoryosu, hocamın yurt dışında en çok tanınan eseriydi. -- Sanat hayatım süresince, bana ithaf ettiği 2.piyano konçertosu başta olmak üzere, Saygun’un eserlerini yurt dışında tanıtmayı, kendime görev edindim. Bu muhteşem eserleri dünyanın her yerinde seslendirdim, notalarını müzisyen dostlarıma dağıttım. Saygun’un müziğini ilk kez dinleyenlerin, şaşkınlıkla karışık hayranlıklarına şahit oldum. Onun eserlerini, sanatını, hayat görüşünü anlatmaya, öğretmeye, paylaşmaya son nefesime kadar devam edeceğim.

-- Değerli hocam Ahmed Adnan Saygun, bundan 30 yıl önce, 6 Ocak 1991 günü aramızdan ayrılmıştı. The New York Times Gazetesi, “Çağdaş Türk müziğinin devi Saygun, 84 yaşında hayata veda etti..” diyerek vefat haberini dünyayla paylaşmış; Yunus Emre Oratoryosu’nun New York’taki ilk seslendirilişinden söz etmişti. Kasım 1958’de, ünlü orkestra şefi Lopold Stokowski yönetiminde, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda seslendirilen Yunus Emre Oratoryosu, hocamın yurt dışında en çok tanınan eseriydi.

-- Sanat hayatım süresince, bana ithaf ettiği 2.piyano konçertosu başta olmak üzere, Saygun’un eserlerini yurt dışında tanıtmayı, kendime görev edindim. Bu muhteşem eserleri dünyanın her yerinde seslendirdim, notalarını müzisyen dostlarıma dağıttım. Saygun’un müziğini ilk kez dinleyenlerin, şaşkınlıkla karışık hayranlıklarına şahit oldum. Onun eserlerini, sanatını, hayat görüşünü anlatmaya, öğretmeye, paylaşmaya son nefesime kadar devam edeceğim.

Ahmed Adnan Saygun, 13 yaşında iken piyano öğretmeni Rossati‘den dersler almaya başladı. 1922 yılında ise ünlü piyano virtüözü Macar Tevfik Bey’den dersler aldı. 1923 yılında müzikolog ve müzisyen Hüseyin Sadettin Arel’den armoni dersleri aldı. 1925 yılında, Fransa’da yayınlanan 31 ciltlik “La Grande Encyclopedié” müzik ansiklopedisinden yaptığı makale çevirileri ile büyük bir Musiki Lügatı  oluşturdu.

1926 yılında İzmir Lisesine müzik öğretmeni olarak atanan Saygun, 1927-28 yıllarında “Re Majör Senfoni”yi besteledi. 1925 yılında gitmeye hazırlanırken annesinin vefatı nedeniyle gidemediği Avrupa’ya, 1928 yılında Milli Eğitim Bakanlığının açtığı sınavla burslu olarak Paris’te bulunan Schola Cantorum’a müzik eğitimi için gitti. Burada zamanın ünlü müzikçileri Vincent D’ldy, Eugene Borrel, Souberbielle ve Amedee Gastoue’den dersler aldı. İlk eseri “Divertissement”i Paris’te 1930 yılında bestelemiştir.

Ahmed Adnan Saygun, 1931 yılında Türkiye’ye dönerek Musiki Muallim Mektebinde öğretmenliğe başladı. 1934 yılında Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda şeflik yaptı. O yıl Atatürk’ün özel isteği ile Türkiye’ye gelecek olan İran devlet başkanı Şah Rıza Pehlevi şerefine Türkiye’nin ilk operası olan “Özsoy Operası” nı 1 ay kadar kısa bir sürede yazdı. Özsoy Operası, Türk milletinin doğuşunu ve Türk-İran kardeşliğini ifade etmekteydi. Firdevsi’nin Şehname’sinden uyarlanan, librettosunu Münir Hayri Egeli’nin yazdığı, sahnelenen ilk Türkçe opera olan Özsoy Operası, 1 perde ve 12 tablodan oluşmaktadır. 1934 yılında da yine Atatürk’ün isteği ile Cumhuriyet insanının doğuşunu anlatan “Taş Bebek” operasını besteledi.

Ahmed Adnan Saygun 1946 yılında Ankara Devlet Konservatuarı’na Kompozisyon ve modal öğretmen olarak atandı. Davetli olarak Londra ve Paris’e gitti. Buralarda halk müziği üzerine çalışmalar yapıp konferanslar verdi. Eserleri New York NBC, Orchestre Colonne, Berlin Senfoni Orkestrası, Northern Sinfonia, Julliard Quarttet gibi topluluklar birçok eserini seslendirmişlerdir.

Başarıları üzerine 1948’de İnönü Armağanı, 1949’da Fransız Milli Eğitim Bakanlığı Akademik Nişanı, 1950’de Akademi Madalyası, 1951’de İtalya Devlet Nişanı ve Uluslararası Müzik sosyetesinden Sibelius Bestecilik Madalyası verilmiştir. 1971 yılında çıkarılan Devlet Sanatçılığı kanunu ile Türkiye’nin ilk Devlet Sanatçısı unvanını aldı. 1981 yılında Atatürk Sanat Armağanı, 1985’te Sanatçı Profesör unvanı verildi."