48. İstanbul Müzik Festivali kapsamında kurulan Festival Orkestrası ilk kez sahnede!

Festival Orkestrası
Cem Mansur şef

Jean Sibelius
Andante festivo

Romans Do Majör, op. 42

Arvo Pärt
Fratres

Astor Piazzolla
Melodi La minör

Joaquin Turina
La oración del torero

Giacomo Puccini
Krizantem

Arasız 45’ sürer.

Deneyimli şef Cem Mansur yönetiminde Türkiye’nin en yetenekli genç kuşak müzisyenlerinden oluşan Festival Orkestrası, müzik yorumuna nitelikli olduğu kadar dinamik ve yenilikçi bir yaklaşım getirirken bizleri birbirimizden ayrı düşüren bu pandemi günlerinde müziğin birleştirici gücüne de vurgu yapıyor. 

Leonard Bernstein’ın öğrencisi olan Cem Mansur, ilk uluslararası çıkışını 1985’te Londra’da İngiliz Oda Orkestrası ile yaptığından bu yana tüm Avrupa’da ve Meksika’dan Güney Afrika’ya uzanan bir coğrafyada senfoni ve opera orkestralarını yönetiyor. 1989-1997 yılları arasında Oxford Şehir Orkestrası’nın birinci şefliğini yapan, 1998’den 2011’e kadar Akbank Oda Orkestrası’nı yöneten Mansur, son yıllarda Helsinki Filarmoni Orkestrası, Mariinsky Tiyatrosu Orkestrası, İngiliz Kraliyet Filarmoni Orkestrası, Londra Mozart Players, Londra Şehri Sinfonia, BBC Konser Orkestrası, George Enescu Filarmoni Orkestrası, Prag Ulusal Tiyatrosu Orkestrası, Mexico City Filarmoni Orkestrası, Torre del lago Puccini Festivali ve Londra Holland Park Opera Festivali’ne sık sık konuk oluyor. Deneyimli şefin yenilikçi yanı, Elgar’ın bitmemiş operası The Spanish Lady veya Pärt’ın Venu Creator’u gibi dünya prömiyerini yaptığı eserlerde ve Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası gibi kurduğu orkestralarda başarıyla kendini gösteriyor. Cem Mansur, 2019/20 sezonu itibariyle Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nun genel sanat yönetmenliğini de yürütüyor.

Cem Mansur yönetimindeki Festival Orkestrası, bu ilk konserinde farklı ülkelerden bestecilerin eserlerini seslendireceği, ruhunuzu dinlendirecek lirik bir programla karşınızda.

Çekim Mekanı: TOPHANE-İ AMİRE KÜLTÜR SANAT MERKEZİ
Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı ve uzun yıllar top dökümü yapılan Tophane-i Amire binası, zaman içinde yapılan eklemelerle iş hacmini genişletti ve imparatorluğun en önemli askeri sanayi kuruluşu olma özelliğini uzun süre korudu. Kanuni Sultan Süleyman döneminde ise Tophane-i Amire müştemilatına ait bütün binalar yıkılarak yerlerine yeni ve daha büyük bir Tophane binası yapıldı. Avrupa’da top dökümü ve üretimi 14. yüzyılın başlarında hızlı bir şekilde yaygınlaşırken Osmanlılar da aynı yüzyılın ikinci yarısından itibaren yeni teknolojilerle ürettikleri güçlü ve etkili toplarla bölgede askeri üstünlük yarışına girdi. Ekonomik güç, hammadde kaynakları ve teknik kadro bakımından Avrupa’nın ilerisinde olan Osmanlılar, top dökümü konusunda uzun yıllar Avrupa’nın önünde yer aldı; ancak 17. yüzyıldan itibaren bu üstünlüğünü yavaş yavaş kaybetti. 1743’te tamamen yıkılan bina bugünkü hâliyle tekrar yapıldı. 1843’te Zeytinburnu Demir Fabrikası’nın faaliyete geçmesi ile top ve diğer silahlar bu fabrikada dökülmeye başlandı; 1850 itibariyle de Tophane-i Amire’de top dökümü yavaş yavaş kaldırıldı. Halen Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi bünyesinde bulunan Tophane-i Amire, kültür-sanat merkezi olarak hizmet veriyor.

48. İstanbul Müzik Festivali, ev sahipliği için Mimar Sinan Üniversitesi Tophane-i Amire Kültür Sanat Merkezi’ne teşekkürlerini sunar.