Üç perdelik opera gösterisi "Dudaktan Kalbe", 12-13 Şubat tarihlerinde CRR Konser Salonu'nda İstanbul prömiyerini yapıyor.

DUDAKTAN KALBE


Çetin Işıközlü

Opera 3 Perde/ 4 Tablo

“İstanbul Prömiyeri”

CRR Senfoni Orkestrası ve Korosu

Reşat Nuri Güntekin 'nin aynı adlı romanından

Libretto; Eflatun Neimetzade / Durmuş Öner
Proje Sanat Yönetmeni  ve orkestra şefi: Çetin Işıközlü
Proje Genel koordinatörü ve Artistik Direktör: Sedat Öztoprak
Rejisör:Şükrü Türen
Dekor-Kostüm: Ayda Öztoprak
Koro şefi: Gökçen Koray
Koro şef yrd: Seval Irmak
Koreograf: Sibel Kasapoğlu
Koreograf yrd: Barış Adikti
Reji asistanı: Defne Arıkan
Korepetitörler: Fügen Yiğitgil -Paolo Vılla
Sahne amiri: Can Haksoy
Suflör: Günayım Ayaz 


Solistler:

Lamia: Şebnem Ağrıdağ
Kenan: Caner Akın
Cavidan: Nesrin Gönüldağ
Rasih: Bülent Ateşoğlu
Kemal Bey: Sedat Öztoprak
Sahip Paşa: Suat Arıkan
Mahmure: Dilan Şaka
Makbule: Bezmi Hazal Ekşi
Çöpçatan Meryem: Ümran Akpınar
Doktor Vedat: Bülent KÜLEKÇİ 
Prens Vefik Paşa: Kenan Dağaşan  
Emekli Büyükelçi: Çağrı Köktekin
Dansçılar: Barış Adikti, Melis Kolçak

I. PERDE

İzmir’in bağlık bahçelik kasabası Bozyaka’da Saip Paşa’nın bağ evinde mutlu bir gün yaşanmaktadır. Saip Paşa'nın yeğeni genç besteci Kenan'la, Prens Vefik Paşa'nın kızı Cavidan nişanlanmaktadır. Bu şenlikte, genç kızlığın ilk duygularını, yaz gecelerinde Kenan'ın çaldığı melodilerle tatmış olan Lâmia, Kenan’ın Cavidan'la nişanlanmasını kabullenememektedir. Lâmia Kenan’a duygularını açar, ilişkilerini anımsatır, sitemlerini dile getirir. Ancak Kenan kendisiyle bir iç hesaplaşmaya girişmiş, Lâmia’ya yönelik duygularının “aşk”la ilgisi olmadığına karar vermiştir… Lâmia’yı kendinden uzaklaştırır ve ona asla unutamayacağı bir ders verir: Aşk dudaklarda bir oyun olarak kalmalı, dudaktan kalbe inmemelidir.

II. PERDE

Kenan'ı hâlâ sevmeye devam eden Lâmia, Bozyaka’daki dedikodulara dayanamayarak Kütahya’ya, uzaktan akrabası Kemal Bey’in evlerine yerleşmiştir. Kemal Bey duldur; iki kızı, damadı ve torunlarıyla yaşamaktadır. Dedikoduların baskısı, evin damadı Rasih'in sarkıntılıkları, çöpçatan Meryem'in ısrarı sonucunda bunalan Lâmia, Kemal Bey'in evlenme teklifini kabul etmiştir. Düğün günü, davetliler ile birlikte, gelin, damat, ailenin diğer bireyleri birbirinden tamamen değişik duygu ve düşünceler içindeyken eğlence başlar. Lâmia'nın çaresizliğini yalnız, Kemal Bey'in yeğeni Doktor Vedat anlamaktadır. Düğün biter. Konuklar dağılır. Sarhoş ve öfkeli bir halde konağın önüne gelen Damat Rasih, Lamia ve Kemal Bey'e tehditler yağdırmakta, eşi Mahmure, onu susturmaya çalışmaktadır. Rasih, bir süre sonra sızar. Lâmia dışarı çıkar; Bozyaka’yı, Kenan’ı hatırlar, hayallere dalmışken Rasih ayılır, sarkıntılık ederek Lâmia'dan karısı olmasını ister. Lâmia bağırır, konaktakiler gelir. Vadat Rasih’i götürür. Lamia yalnız kalınca Rasih yine gelir. Lâmia'ya zorla sahip olmak ister. Lâmia bu kez, yere düşen silahı alarak Rasih'i vurur.

III. PERDE

İstanbul’da bir akşam vaktidir. Cavidan'la evlenerek İstanbul'a yerleşmiş olan Kenan, Lâmia’yla buluşur. Kenan, Lâmia’yı sevdiğini geç de olsa anladığını, ona olan aşkının yüreğinde daima bir kor gibi yandığını söyler, kendisini bağışlamasını diler. Cavidan da gelir… Kenan Cavidan’a, onu hiçbir zaman sevmediğini, daima Lâmia’yı sevdiğini söyler. Kenan bir kez daha Lâmia'dan özür diler, bundan böyle onu hiç bırakmayacağına söz verir. Evlenmeyi teklif eder. Lâmia Kenan'ı reddeder. Artık Vedat'ı sevdiğini söyler. Hem aralarındaki aşk dudaklarda kalmalıdır; aşkın dudaktan kalbe inmesine izin verilmemelidir. Lâmia dönüp giderken Kenan silahını kalbine doğrultur, ateş eder. Vedat, Lâmia’yı uzaklaştırırken, Cavidan, Kenan’ın üzerine kapanmış ağlamaktadır…