Seanslar: 16 Mart 19:00, 23 ve 29 Mart 15:00
NOSTALJİ, Nostalghia
Yön: Andrey TARKOVSKI
Oyn: Oleg Jankovski, Erland Josephson, Domiziana Giordano
1983 / SSCB / 120’ / Altyazılı
Rus bir şair olan Gorçakov, köle Rus besteci Pavel Sosnovski hakkında belge toplamak için İtalya’ya gelir. Amacı, bestecinin yaşamını konu alan bir opera metni yazmaktır. Film ilerledikçe Gorçakov’un yazgısı, araştırmasını yaptığı bestecinin yaşamına benzemeye başlar. Ama kahramanlarımızın acıyla yoğrulmuş aklı salt bireysel bir kurtuluş peşinde değildir: çağdaş uygarlığın çılgınlığından ve acımasızlığından insanlığa genel olarak kurtarmaktır hedefi. Nostalji, bu bakımdan Tarkovski`nin hayata ve birey-toplum ilişkisine bakışını başarılı bir şekilde ortaya koyduğu filmdir.

Seanslar: 16, 19, 22, 28 Mart 15:00, 17, 23, 29 Mart 19:00
CENNETİN ÇOCUKLARI, Bacheha –Ye Asenman
Yön: Majid Majidi
Oyn: Mohammed Amir Naji, Amir Farrokh Hashemian
1997 / İran / 83’ / Dublaj
İranlı iki kardeş olan Ali ile Zehra’nın yoksul yaşamlarından bir kesit sunan film, Ali’nin kardeşi Zehra’nın tamire götürdüğü ayakkabılarını kaybetmesiyle başlıyor. Bu bir koşturmacanın da başlangıcı oluyor. Babasının Zehra’ya yeni bir ayakkabı almasına imkan yoktur. Bu yüzden artık ikisi de Ali’nin eski spor ayakkabısını giymek zorundadır. Okula sabah giden Zehra okul çıkışında ayakkabıyı abisine yetiştirmek zorundadır.. Yönetmen bu filmde de birçok İran filminde olduğu gibi çocukların gözünden yaşamı yorumlamayı seçmiş. Majid Majidi`nin "Cennetin Çocukları" adlı filmi Oscar ödülüne aday gösterilen ilk İran filmi oldu. Bu filmin bize ilk hatırlattığı; yoksulluğun coğrafyalara, kültürlere, milliyetlere göre değişmediği, nerede olursa olsun tüm halkı ama özellikle çocukları aynı şekilde etkilediğidir.

Seanslar: 13, 18, 30 Mart 15:00, 15, 20, 26 Mart 19:00
AVRUPA, Europa
Yön: Lars Von TRIER
Oyn: Jean Marc Barr, Barbara Sukowa, Udo Kier
1991 / Danimarka / 104’ / Dublaj
II. Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında genç bir Alman, doğup büyüdüğü Amerika’dan yıkıntılar içindeki Almanya’ya gelir ve uzun yol trenlerinde kondüktör olarak çalışmaya başlar. Her konuya farklı açılardan bakabilen Trier, II. Dünya Savaşı’nı, Amerika’yı ve Almanya’yı daha önce hiç farketmediğimiz noktalardan yaklaşmamızı sağlıyor. Sürekli yeni olanı arayan Trier, “Avrupa” filminde adeta izleyiciyi hipnotize etmeye dönük bir sinema dili geliştiriyor.

Seanslar: 14, 30 Mart 19:00, 17, 21, 27 Mart 15:00
RASHOMON, Rashomon
Yön: Akira KUROSAWA
Oyn: Toshiro Mifune, Takashi Shimura, Machiko Kyo
1950 / Japonya / 88’ / Altyazılı
Öyküsü 9. yüzyılda geçen filmde, ünlü eşkıya Tojamaru, ormanda bir ağacın dibinde pineklerken gördüğü kadının güzelliğine kapılarak onların peşine takılır. Samuray olan kocayı etkisiz hale getirdikten sonra, kadına tecavüz eder. Sonrasında, samuray ölü bulunur. Aynı suçun dört çelişkili ama aynı derecede inandırıcı öyküsüyle ve usta bir sinema diliyle gerçeğin doğası sorgulanır. İnsanoğlunun zayıflıklarını ele alan muhteşem bir alegori olan “Rashomon”, başarılı siyah-beyaz görüntü çalışmasıyla da gerçek bir başyapıt.

Seanslar: 14, 19 Mart 15.00, 21, 27 Mart 19:00
CENNET SİNEMASI, Nuovo Cinema Paradiso
Yön: Giuseppe Tornatore
Oyn: Antonella Attili, Isa Danieli, Leo Gullota
1988 / Fransa-İtalya / 120’ / Dublaj
Ünlü bir film yönetmeni olan Salvatore, 30 yıl aradan sonra ilk kez Sicilya’da doğduğu köye gelir. Salvatore çocukluk yıllarına geri döner. Burada “ Cennet Sinemasın” da izlediği filmleri ve film makinisti Alfredo’yu hatırlar. Tam bir sinema tutkunu olan Salvatore ilk aşk filmini burada izlemiştir ve ilk aşık olduğu kadını, Elana’yı da bu köyde tanımıştır. Sinema sanatına bir saygı niteliğinde olan bu film bu gün artık klasikleşmiştir.

Seanslar: 15, 20, 26 Mart 15:00, 13, 18, 28 Mart 19:00
OTOMATİK PORTAKAL, A Clockwork Orange
Yön: Stanley Kubrick
Oyn: Malcolm McDowell, Patrick McGee, Michael Bates
1971 / İngiltere / 137’ / Altyazılı
Geleceğin dünyasında “kaos” hakimdir. Alex, arkadaşlarıyla bu karanlık dünyada terör estiren bir genç adamdır. İnsanları öldürmek, onlara tecavüz etmek ya da evleri yağmalamak, gündelik işi gibidir. Ancak bu genç adam bir gün rejimin gazabına uğrar ve kendisinin ürettiği şiddetin bir benzeri e resmi olanı ile karşılaşır. Artık cellat ve kurban değişmiştir. Bu sefer cellat sistemin tam kendisidir, kurban ise dünkü cellat, değişen nedir? Sistem büt6ün bireysel cellatların üzerinde kurumlaşmış ve onları ıslah edeceğini söyleyen bir cellatlık sistemi değimlidir? Bu tehlikeli sorulara cevap arayan” Otomatik Portakal” İngiltere de uzun süre yasaklı kaldı.