4 Nisan: İç savasa son! Kendimizle barışıyoruz! Lezbiyenliğimizi kabul etmemizi güçlestiren etmenler neler? Kendimizi kendimize nasıl anlatalım?

11 Nisan: Açılmak ya da açılmamak, işte bütün mesele! Açılsak da açılmasak da sorunlara boğuluyoruz. Her iki durumda karşılastığımız sorunları paylaşalım. Açılmak da açılmamak da çözüm gibi görünüyor. Her iki durumun çözüm gücünü tartışalım.

18 Nisan: En yakınımızdakiler en uzağımızda! Anne neredesin? En yakınımızdakiler bizimle barışmak istemiyorlar. Bizim onların desteğine ihtiyacımız var, onların da bizim anlayışımıza.

25 Nisan: Bizi bu “hastalıktan” kurtarmaya çalışan psikiyatristleri ve hocaları biz kurtaralım! Çoğumuz elimizden tutulup hocalara, psikiyatristlere götürülmedik mi? iyileşmesi gerekenler aslinda bizi oralara götürenler ve oradakiler değil mi?

2 Mayıs: Feminizm! Sen nelere kadirsin! Feminizm biz lezbiyenlere neler söylüyor? Biz feminizme neler söylüyoruz?

9 Mayıs: Kendimize güvenimizi çaldılar! Dayanışmanın ve güvenin gücünü birlikte yeniden yaratacağız! Yaratamaz mıyız?!... Yaratırız, yaratırız!...

16 Mayıs: Evet, hala evlenmedim. Şey... Bir arkadaşımla birlikte yaşıyorum! Erkeksiz kadınlar toplumda yerlerini arıyorlar? Heteroseksüel evliliğin dışında varolmanın zorlukları... Biz yersizleştirilmiş kadınlar! Gelin evimizi birlikte yapalım!
23 Mayıs: Bu başlık altında bir sürpriz var! Sürpriz dedik ya!...

30 Mayıs: Ey büyük aşk nerdesin! Birbirimizi severken toplum aramıza giriyor. Diyorlar ki, “bir sevgili bütün sorunlari çözer...” Çözer mi?