Slavs and Tatars’ın performatif sunumu The Tranny Tease, fonetik, semantik ve teolojik kaymaların merceğinden, kimlik politikaları, kolonyalizm ve inanç gibi kavramların araştırılmasına ve bunlara karşı direnişe eşit bir strateji olarak transliterasyon (harf çevirisi) potansiyellerini inceler. Sanatçıların süregelen projelerinden biri olan bu performatif sunum, Sovyetler Birliği’ndeki Türk dilleri kadar Anadolu ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi/Uyguristan olarak bilinen Türk dünyasının Doğu ve Batı sınırlarına odaklanır. Lenin’e göre Doğu’daki devrim, SSCB’deki tüm Müslümanların kullandığı alfabelerin Latin alfabesine dönüştürülmesiyle başlayacaktır.
Alfabeler her zaman -İslam’ın yükselişiyle Arap, Roma Katolikliği’yle Latin, Ortodoks Kilisesi ve sonrasında komünizmle Kiril örneklerinde olduğu gibi- imparatorluklara paralel şekilde dönüşmüştür. Bu bağlamda The Tranny Tease, insanlar ya da uluslardan ziyade dillerimizden dökülen seslere dair bir özgürleştirme girişimidir. 50 dakika sürecek olan sunumun dili İngilizce’dir.
Slavs and Tatars’ın 2012 tarihli Mother Tongues and Father Throats [Ana Diller ve Baba Boğazlar] işi, 1 Kasım’a kadar SALT Ulus’ta Köklere Dönüş sergisinde görülebilir.
Wydarzenie realizowane w ramach programu kulturalnego obchodów 600-lecia polsko-tureckich stosunków dyplomatycznych w 2014 roku.
Bu etkinlik, Polonya-Türkiye diplomatik ilişkilerinin 600. yıl dönümü kutlamaları münasebetiyle 2014 boyunca sürecek kültür programları kapsamında gerçekleştirilmektedir.