Vefatından 5 Yıl Sonra SEZER TANSUÐ “Eleştiride Karşıtı Arayan Adam”
Açıkoturum:
Prof.Dr. Kaya Özsezgin, Doç.Dr. Canan Beykal, Ömer Uluç
Yöneten: Ömer Faruk Şerifoğlu
Sergi:
“66 Kare: Geleneksel Sanata Çağdaş Yorum”
Sanat eleştirmeni Sezer Tansuğ ölümünden 5 yıl sonra, bir açık oturumla anılıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı’nın kültürel etkinlikleri kapsamında, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde 27 Aralık 2003 cumartesi günü, saat 14.00’te düzenlenen açık oturuma Prof. Dr. Kaya Özsezgin, Doç. Dr. Canan Beykal ve Ressam Ömer Uluç konuşmacı olarak katılıyor. Sanat Tarihçisi Ömer Faruk Şerifoğlu`nun yöneteceği “Eleştiride Karşıtı Arayan Adam” başlıklı açıkoturumda Sezer Tansuğ’un eleştirmen kişiliği ve kimliğinin yanı sıra, Türkiye’de sanat eleştirisinin oluşumu ve bu süreçte Sezer Tansuğ’un katkısı ve yeri tartışılacak.
Sezer Tansğ Sanat Vakfı’nın işbirliğiyle düzenlenen etkinlik kapsamında Sezer Tansuğ’un gerçekleştirdiği en önemli işlerden biri olan “66 Kare: Geleneksel Kültüre Çağdaş Yorum” projesi kapsamında değişik sanatçılar tarafından üretilmiş resimler sergilenecek.
“Sui generis” bir eleştirmen portresi: Sezer Tansuğ:
“Yaradılış itibariyle ve içtenlikle inandığı doğrular bağlamında, kendisine dışardan kabul ettirilmeye çalışılan hiçbir şeye hoşgörülü yaklaşmaktan ve “tabu” düzeyine indirgenmiş görüşlere ve ölçütlere sıcak bakmaktan yana olmadı. İnanmadığı bir şeyi savunmadı. Saplantı sahibi değildi. Eleştiri etkinliğinin, çıkar ilişkilerine feda edilmesinden yana olmadı. Zaman zaman yanılmış olsa da, inandığı doğrultudan caymamayı, meslek etiğinin gereği olarak gördü ve çevresine bu yönde telkinlerde bulunmayı da görev bildi. .......
...... Bir mutlu dünya adamı değildi Sezer Tansuğ; yapısına uygun bir derviş mahviyetkarlığı içinde, sanat çevresinin bütün oldu-bittileri karşısında direnerek ve benimseyici tavırlar üstlenerek, bu çevrenin gönüllü bir mensubu olarak yaşadı. Çevresinden hem olumlu, hem olumsuz uyarılar aldı. Bu uyarıların tümü, onun eleştirmenliğinde, hep katkı sağlayıcı unsurlar oldu. Son yarım yüzyılı dolduran etkinlikler, “sui generis” bir eleştirmen portresi çizmiş olan Sezer Tansuğ’un görüş ve yargıları bağlamında, süreçsel gelişmelerdir. Oluşumların kavranması, bu gelişme ortamının tanığı olarak onun yargılarına yaklaşmayı da, doğaldır ki gerektirecektir.”
Prof. Dr. Kaya Özsezgin’in Sezer Tansuğ Sanat Vakfı’nın yayımlayacağı ST Sanat Tarihi Araştırmaları dergisinin ilk sayısında çıkacak makalesinden alınmıştır.