Sultanahmetteki 1600 yıllık tarihi hazine, Hipodromu gün yüzüne çıkarmak ve dikkat çekmek için çarpıcı bir tanıtım.
Sultanahmet Rotay Kulübü, kültür ve tarih mirasına duyarlılık, yerli ve yabancı kamuoylarında farkındalık ve bilinç yaratmak üzere, herkesi bugün 10 Mayıs Çarşamba günü, saat 18.00de Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi tören alanında Romalı Muhafızlarla çarpıcı ve Sfondon içinde sıradışı bir tanıtım ile yaklaşık 1600 yıl öncesine, tarihi bir yoluculuğa davet ediyor.

Dünyada bir eşi Romada bulunan 1600 yıllık tarihi Hipodrom, Sultanahmette gün yüzüne çıkıyor. Yaklaşık 1600 yıl önce düzenlenen yarış ve gösterilere ev sahipliği yapan Hipodromun yarı dairesel ucu Sfendon, Sultanahmet Rotary Kulübünün katkılarıyla eski kimliğine kavuşturulması hedefleniyor.

Daha önce Küçükayasofya Camiinin restorasyonu ile adını duyuran ve camiyi yıkılmaktan kurtaran Sultanahmet Rotary Kulübü, bu kez de Sultanahmette At Meydanı olarak anılan bölgede tarihi Roma İmparatorluğunun ünlü eğlence merkezlerinden Hipodromun yarı dairesel ucu olan Sfendonu kurtarmak için harekete geçti.

Sultanahmet Rotary Kulübü bu amaçla bugün Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi tören alanında bir etkinlik düzenleyecek. Düzenlenen etkinlikle, yol olmaya yüz tutmuş bu tarihi hazinenin yeni nesillere kazandırılmasının hedeflendiğini belirten kulüp yöneticileri, bunun içinde yetkililerin dikkatini bu bölgeye çekmeyi amaçladıklarını ifade ettiler.

İlginç bir raslantıyla İstanbulun 2010 Yılı Avrupa Kültür Başkenti seçilmesinde de bu proje için yeni bir gündem, kültürel varlıkları koruma bilincini geliştirmek için de fırsat olarak değerlendiren Sultanahmet Rotary Kulübü yetkilileri, At Meydanında 800 yıl öncesine kadar, 1000 yıl boyunca araba yarışları ve sirk gösterilerinin yapıldığı Hipodromun yarı dairesel ucu Sfendonun kütlesel bir yapı olarak günümüze ulaşan Roma Dönemi surlarından sonraki en önemli tarihi kalıntı olduğuna dikkat çektiler. Bugün kaderine terk edilmiş bir durumdaki Sfendonun bölgedeki birçok arkeolojik kalıntılar gibi ilgi, bakım ve restorasyon gerektirdiğini, bu nedenle hazırladıkları projeyle yerli ve yabancı kamuoylarında farkındalık yaratmaya çalıştıklarını dile getirdiler.

Kulüp üyeleri, bir sonraki projelerinin ise Mimar Sinanın restorasyon gerektiren eserleri olacağını belirttiler.