1980 yılında İran’ın Tebriz şehrinde dünyaya gelen Ahad Saadi, sanat yaşamına 1999’da başlamış ve tamamen kişisel olarak geliştirdiği tekniğine Azarnegari adını vermiştir. Azarnegari, kelime anlamı olarak ateşle çizim yapmak anlamına gelmektedir; bu teknikle yapılan işlerde kalem ya da bir boya türü kullanılmamış olup eserlerdeki tüm renkler son derece ufak kesilmiş kumaşların birbirinin üzerine yakılarak yapıştırılmasıyla oluşturulmuştur. Saadi, 2008 yılında Azarnegari tekniğini İran’ın başkenti Tahran Milli Kültür Bakanlığı tarafından uzman onayıyla teyit ettirmiş, resmi kayıt altına geçirmiştir.
Saadi, çocukluğunda ateşle oynamayı çok sevmesinden ötürü ailesi onu hep ateşten uzak tutmaya çalışırmış. Sanatçı, Tebriz şehrinin halı ve kumaş tacirlerinden olan babasına işinde eşlik edermiş. Bir gün, Saadi, evlerinde ateşle oynadığı sırada ateşin annesinin kumaşları üzerine düşüp yakarak birbirine yapıştığını keşfetmesiyle Azarnegari sanatının ilk planlarını oluşturmaya başlamış. 2011 yılında üniversitenin grafik bölümüne giren sanatçı, bölümden istediği verimi alamayınca sanat alanında kendi kendisini yetiştirmiştir ve özellikle İran’ın eski kültüründen tezhip ve minyatür desenlerinden ilham olarak modern resimler yapmıştır.
İran sanatından ilham alan Saadi, tamamen kendi hislerinden ve bu sanatların derinliğinden beslenerek doğa, felsefe, sevgi odaklı, evrenle ve insanla doğrudan bağ oluşturan eserler ortaya koymuştur. Bu işlerde, evrimi, insanın aşk ve sevgi aracılığıyla kazandığı hayat enerjisini birleştirerek insanın doğayla ilişkisinin önemine de değinmektedir.
Ahad Saadi, Azarnegari tekniğiyle, İran’ın mistik ve felsefi yönlerinden beslenerek gerçekleştirdiği katmanlı, çok dokulu yeni eserlerini ART350’de izleyiciyle buluşturmaktadır. Sanatçı, bu teknikle çağdaş tezhip, minyatür, çağdaş hat, modern resim ve heykel alanlarında çalışmaktadır.