Alman Yaşamı - Stefan Moses
Sermet Çifter Salonu, 10 Eylül - 6 Ekim 2004
Çağdaş Alman fotoğrafçılığının önde gelen, özgün isimlerinden Stefan Moses Alman Yaşamı başlıklı fotoğraf sergisi ile İstanbul’da. Yapı ve Kredi Bankası’nın 60. yılı dolayısıyla düzenlenecek çok kapsamlı etkinlik programının bir parçası olan sergi, İstanbul Goethe Enstitüsü ile gerçekleştiriliyor. 10 Eylül’de Yapı Kredi Kültür Merkezi Sermet Çifter Salonu’nda açılacak sergi 6 Ekim’e kadar açık kalacak.
Goethe Institut, 2002 yılında Münih Kent Müzesi’ndeki Fotoğraf Müzesi’nin (Fotomuseum im Münchner Stadtmuseum) düzenlediği ilk kapsamlı Stefan Moses retrospektif sergisini, 2003 yılında Almanya dışında sergilenmek üzere bir tura çıkarır. Daha önce Brüksel ve Napoli gibi şehirlerde izlenen bu sergi; İstanbul’dan sonra Londra, Moskova, Paris, Rotterdam, Kiev, Selanik gibi şehirlerin yanı sıra Güney ve Kuzey Amerika’yı da dolaşacak.
20. yüzyılın ikinci yarısının en önemli fotoğraf ustalarından Moses, kendine özgü bir anlatım dili oluşturmuştur. Sanatçıların ve entelektüellerin portrecisi olarak bilinen fotoğrafçının ana teması Almanlar ve Almanya’dır. Fotoğrafları savaş sonrası Alman toplumunun panoramasını oluşturur. Moses, politikacıları, sokak işçilerini, oyuncuları, park bekçilerini, yazarları Alman toplumu içerisinde bir bütün olarak saptamıştır. Politika, güzel sanatlar, edebiyat ve tiyatro alanlarıyla kurduğu yoğun ilişki Joseph Beuys’tan; Ingeborg Bachmann’a, Willy Brandt’tan Heinrich Böll’e uzanan çok sayıda fotoğraf ile belgelenmiştir.
Moses’in 46 fotoğrafının izlenebileceği sergide Alman Yaşamı; Almanlar-Batı, Almanlar-Doğu, Büyük Yaşlılar, Aynadaki Görüntüler, Sanatçılar Maske Yapıyor, Alman Toplumu isimli altı başlık altında toplanıyor.
Moses’de fotoğraf çekme eylemi; büyünün ve çağrının, baştan çıkartmanın ve karşısındakinin gururunu okşamanın özel bir biçimidir. Onun fotoğrafları bize, insanları ve gölgeleri, ruhsal arkaplanda varolanları, kişiliğin gizli ya da görünen özelliklerine ilişkin sezgileri verir.
Christoph Stölz, Moses için şunları der: “Moses’in ilk yapıtlarında, orta ve geç dönemlerinin felsefesi zaten bellidir: dürüst ve daha az dürüst çağdaşları hakkında dostça ve meraklı bir görüş. Ahlak dersi vermenin ve çarpıklığın olmayışı. İroni ve humor. Ve yazına, müziğe, tiyatroya ve güzel sanatlara, başlangıçta, Moses’in dostluktaki ustalığı önünde yenik düşen, bu sanatların önde gelenleriyle dostluk yoluyla bir yakınlık. Daha sonraysa, yazar Moses’in komşu sanatlardan aldığı şeylerle, onların ikonografik oyunları, düşünülmüş sahneleme stratejileri, fakat aynı zamanda nitelik ölçütleriyle fotografisini zenginleştirdiği bir alaşım süreci. Karanlık oda büyücüsü Moses, kendi kendisinden, fotograf yaratma sürecin –siyah, gri ve beyazın bu büyük senfonisini- klasik modernizmin grafik sanatları düzeyine getirme girişimi bekliyordu. Uluslararası fotoğrafçılığın başarılarını Alman meslektaşlarından çok önce yakalamış, onları bir ömür boyu plana aktarmıştı o.”
Nihal Elvan’ın koordinatörlüğünde hazırlanan sergi ve katalogun tasarımcısı ise Ayşe ve Sadık Karamustafa.
Açık olduğu saatler:
Hafta içi 10:00 - 19.00
Cts. 10:00-18:00 / Pz. 13:00 – 18:00