BEYOĞLU 14 / 18
Küratör Sanatçı: Ömer Uluç
Sanatçılar: Ali Osman Gencer, Aslı Girgin, Aykut Ayaztuna, Bahadır Baruter, Banu Demirci, Elfe Uluç, Ekin Saçlıoğlu, Erim Bikkul, Ertuğ Sönmez, Evrim Temir, Eyüp Öz, Gülay Semercioğlu, Halil Nadir Ede, İnci Furni, İrfan Önurmen, Memo Tembelçizer, Ömer Serkan Bakır, Ramize Erer, Simla Zeynep Zorlutuna.
"Bu birliktelikte en çok farklılıklara bakıldı ve evrensellik, çağdaşlık, kuşaklar sanatı gibi konularda özgürlükçü davranıldı. Kuşaklar bir aidiyet göstergesi olarak benim hiç bir zaman ilgimi çekmedi. Özgürlüğü kısıtlayan, korumak ve korunmak isteğiyle karışmışbir konum. Sanat tarihinin bunca dönemi birçok sanatçının üstüne kapandı ve onlar tarihin büyük çukurundan göz kırptılar sonunda, kuşaklarına sıkıca sarılmışken. Evrensellik ve çağdaşlık için duyulan yoğun kaygı da öyle, zorunlu benzerlikler yarattı, sonuçta aynı örtünün altında kaldılar. Peki burada hangi kural geçerli, belki bir geri dönüşü de yaşayabilmek için? Ben üzerinde zamanla bir konsensus kurulan özgünlük diyorum.
“Niye Beyoğlu seçildi?” sorusuna gelince burada nihayet bir alıntı yapayım; Achille Bonita Olivo’nun “yatay gezginci ruhla, dikey o yerin, o mekanın ruhunun (Genius Loci) kesiştiği nokta” diye tanımladığı önemli, etkin ve ilginç sanatın çıkış alanı karşılığını bu ülkede Beyoğlu’nda bulur diye düşünüyorum. Bu ülkede hepimizin bunca iyi bildiği Beyoğlu mekanı diğer bir deyişle. Belki başlangıçta bu fazla somuttu, ancak gittikçe, sanatçılar işe girdikçe giderek soyutlaştı. Tek yön tersine de dönmüştü. Böylece iki yönlü bir hareket, büyük bir çağrışım ve metafor alanı oldu. Ülkenin belki de en çılgın alanı ve gelecekte de uluslararası olma kabiliyeti taşıyabilecek olanı. Bakalım Beyoğlu 14-18 sergisi bu anlamda bazı işler taşıyor mu? Umarım ki öyledir. Bu arada bu serginin gerçekleşmesine olanaklarını açan Akbank Kültür Sanat Merkezi’ne de kendim ve arkadaşlarım adına teşekkür ediyorum."
Ömer Uluç