Türkiye`nin en önde gelen çağdaş sanatçılarından Burhan Doğançay, sanat yaşamının 40 yılını geçirdiği New York kentinin duvarlarını İş Sanat Kibele Galerisi`ne taşıyor. 1970`li yıllardan bu yana dünya duvarlarının peşinde bir kentten diğerine yolculuk eden Burhan Doğançay, bu kez New York kent metrosunda geçici bir düzenleme oluşturan “mavi duvarlar”dan yansıyan enerjiyi resimlerinde ölümsüzleştiriyor.
Doğançay`ın sergisi, Ahu Antmen`in kaleme aldığı ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları`nca yayımlanan kitap ile de belgeleniyor. “Bu yapıtlarda, insanın modernleştikçe tâbi tutulduğu sistematik rafineleşmeden ayrı, sorgulayan, başkaldıran, çoğu kimliklerin, kültürlerin dile geldiği bir alan olarak kentin sesini dinliyoruz” diyen Antmen, Doğançay`ın bu dizide kentin enerjisini tuvale aktararak yaşamı olduğu gibi yeniden kurguladığını belirtiyor.
“New York`un Mavi Duvarları” belgesel yönü ağır basan bir dizi olarak dikkat çekiyor. 11 Eylül öncesi ve sonrasında duvarlara yazılan sloganların üzeri örtülmeden, silinip gitmeden yakalanması açısından önemli bir işlevi yerine getiriyor. Antmen`in deyişiyle, “Doğançay, resimle fotoğraf çekiyor, böylece etrafımızı saran görüntü bombardımanına, belki bir kere daha, belki bir başka gözle, belki biraz daha sorgulayarak bakabilme pratiğinin ipuçlarını veriyor”.
Doğançay, “toplumların aynası” olarak gördüğü duvarları, Vietnam`dan Nepal`e, Güney Afrika`dan Rusya ve Çin`e dünyanın pek çok ülkesini dolaşarak belgeledi ve bu temayı değişik dönemlerde, farklı yapıt dizilerinde kullandı. Duvarlara asılan yırtılmış afişlerin gölgeleri önce “Kurdeleler” sonra “Koniler”, ev duvarlarına yapılan boya denemeleri “Badanacılar”, duvarlara asılmış nesneler “İkili Gerçeklik”, araba yarışlarının yapıldığı parkur çevresindeki afiş tahtaları “Formula I”, tuğlaları rengârenk boyanmış ve üzerine “Grego” yazılmış bir duvar “Grego”, bir mağazanın siyah kağıtla kaplanmış cephesi “Alexander`ın Duvarları” dizilerine esin kaynağı oldular.
Burhan Doğançay`ın eserleri ABD`den Rusya`ya, Fransa`dan Bangladeş ve Brezilya`ya, dünyanın pek çok ülkesinde yaklaşık 56 müze ve koleksiyonda yer alıyor.
33 yapıttan oluşan serginin tüm geliri Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı`na bağışlanacak.
Sergi, Pazar ve Pazartesi hariç, her gün 10:00-19:00 arasında izlenebilir.