Doğa, geç kapitalizmin döneminde, hala bir şekilde insana bulaşıyor, sirayet ediyor. Her ne kadar doğadan bilime veya topluma geçen bir pozitivizm, bizim düşünce biçimlerimizi ve sanat pratiklerimizi de geçirmiş olsa da, bu çevre içinde insan kendi etrafındaki bitki ve hayvanlarla birlikte yaşamakta, ister doğaya karşı olarak onu zapturapt altına almak için olsun, isterse doğanın yeniden ehlileştirilmesini düşünsün, insanın varlığı diğer canlı varlıkların varlığından hala ayrı tutulamıyor. Fareler üzerine bulguları araştıran bir deneyci gibi psikologlar da hayvanlar üzeriden insanı anlamaya çabalıyor. Günümüzün en büyük filozoflarından biri olan Jean Luc Nancy’nin domuz kalbi taşıması, onun insaniliğini domuzlaştıramıyor. Yahut bitkileri yiyen vejeteryanların, bitkilerin çığlıklarını bir gün duymaları da olanaksız gibi görünmüyor.
Sitemizde yer alan Mekan sahipleri ,etkinlik düzenleyenler, Kare (QR) kodunuzu oluşturun, bilgilerinizi mobil kullanıcılarla kolayca paylaşın. Oluşturduğunuz kare (QR) kodu yazıcınızdan basarak hemen kullanabilirsiniz.
Yorumlar ve DerecelendirmelerHerhangi bir yorum yapılmadı ilk yorumlayan siz olun...