TÜRK HEYKEL VE RESİM SANATININ İKİ USTASI KORAY ARİŞ VE YUSUF TAKTAK GALERİ G-ART’TA...
Koray Ariş’in kösele ve kurşunla giydirdiği ağaçları,Yusuf Taktak’ın üçgen,bisiklet ve dikilitaşları...Ve iki yorum:
‘Romanesk rölyeflerin acılı ifadeciliği, ilk Roma heykellerinin güçlü yalınlığı, erken Rönesans’ın mucizevi dengesi, Barok dönemin dinamik eklemlenmesi.’/ Sanat tarihçi İtalyan Antonio Del Guercio.
‘Yeni bir dil yaratmak, bu dili çağdaş anlatımın bir parçası yapmak sanatçının sorunlarından biri olmuştur hep. Yusuf Taktak da bu açıdan, kendi malzemeleriyle, renkleri ve figürlerinin içiçe girdiği tuvallerin de dilini ortaya çıkarıp, okumamıza sunuyor, ona ait bir dünyaya girmemiz için işaretler veriyor...’ /Prof.Ali Akay
Koray Ariş ;Heykelin farklı, özel bir sanat olduğu düşüncesinde. Onun için heykel sadece üç boyutlu biçimler yaratmaktan ibaret değil. Biçimde yalınlığa inanıyor. Süslemecilikten hayatı boyunca mümkün olduğunca kaçıyor ve Türk heykelinde ilk kez köseleyi malzeme olarak kullanıyor.
Köselenin yanısıra ağaç, kurşun gibi malzemelerle figüratif heykeller yapıyor Ariş.
Yusuf Taktak’ın daha önceki sergileri gözden geçirildiğinde belirgin tema: “üçgen ve bisiklet” olmuştur. Bunun karşılığını “insan ve mekan” olarak algılayan sanatçı, üçgenin çadırdan kaynaklandığını, bisikletin de insansız bir anlamı olmadığını ifade etmektedir. Dolayısıyla duran ve hareket eden biçimlerin kullanımıyla “zamanı” sorgulamaktadır. Son dönem işlerinde uygarlıkların göstergesi olan “dikilitaşı” konu edinen sanatçı, kendi dikilitaşında ve onun üzerindeki yazılarda kimi simgelerle, işaretlerle farklı anlatımlara doğru yol almaktadır.
Dikilitaşları “yüzyılların kültür birikiminin özeti” olarak tanımlayan sanatçı, bu biçim aracılığıyla aynı zamanda kendi kimliğini de sorguluyor.
Sergi 26 Eylül -5 Kasım 2005 tarihleri arasında hafta içi her gün 11.00/22.00 saatleri arasında Galeri G-art’ta gezilebilir.
Galerinin tüm geliri Anne Çocuk Eğitim Vakfı(AÇEV)’na bağışlanmaktadır.