Haziran 2015’te BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, yıllık raporunda 2014 yılında yerinden edilmişler ve mültecilerin sayısının 60 milyon kişi ile rekor seviyeye ulaştığını açıkladı. Emin Özmen uzun süren bir çalışma sonrasında bu çatışma girdabına sürüklenen insanlar ile ilgili bir fotoğraf belgeseli hazırladı.
2012 yılından bu yana çok kez Suriye, Türkiye, Irak ve Avrupa’ya giden sanatçı burada istekleri dışında mülteci olmak durumunda kalmış, çatışma girdabına sürüklenen ailelerin hikayelerine ve yaşadıklarına tanıklık ediyor. Bu fotoğraflar dizisi bizleri kenarları net olmayan, zamanın askıya alındığı, çıkışın belirsiz olduğu ve her şeyin hala mümkün olduğu bir dünyaya götürüyor. Bu çalışması ile Emin Özmen Araf’ta kaybolmuş insanların günlük hayatını anlatıyor.
Aralık 2015’te Magnum Photos Emin Özmen’e projesini tamamlayabilmesi için burs verdi.
“...Duygu uçurumu. Farklı hikayeleri ve kaderleri olan bu insanların hayatı Araf’ta asılı kalmış gibi. Beklenti, umut, kaygı, kafa karışıklığı, korkunun birbiri içine geçtiği, onları belli olmayan karmaşık bir ruh haline iten arada kalmışlık duygusu: Araf.. Yüzlerindeki ifadelere yansımış olan ve duruşlarından ya da tek bir hareketlerinden hissedilen arada kalmışlık duygusu.
Suruç’tan ve sınır köylerden bomba altında kalan şehirlerine bakarken ki beklenti ve gerilim. Bombalanan belki de apar topar arkada bıraktıkları evleri. Mülteci kamplarındaki zor hayatları. Korku ve bazen de soğuk. Beklenti, yine. Bir de umut tabii. Adeta bir kumar oynadıkları onları umuda, daha iyi bir hayata taşıyan teknelerde risk alan aileler. Aşağılanma, çoğunlukla. Diğerlerinin ağır bakışları. Tutuklamalar. Aldırmazlık. Bazen de suçluluk, ileride daha güvenli başka bir yerde yeniden bulma ümidiyle geride bırakılan aileler nedeniyle. Ve bazıları için şehirlerine geri dönüş ve eski yuvaları yerine yıkıntı ile karşı karşıya kalınca ki şaşkınlık. Ve hepten yerleşen sağır edici sessizlik. ...”