Panoramik resim ve fotoğraflar üzerinden, İstanbul’un temsil tarihini yeni perspektiflerle değerlendirmeyi amaçlayan sergi, “panorama” formunun geçmişini eleştirel bir çerçevede, farklı boyut ve bağlamlarıyla ele alıyor. Panoramik görüntülerin üretim ve tüketimindeki katmanlı ilişkileri irdelerken görüntülerin farklı izleyici kitleleri arasında dolaşımını, algılanma şekillerini, yüzyıllar içinde yaygınlık kazanmış farklı medyalar arasındaki bağlantıları da sorguluyor.
Sergide, daha önce hiç teşhir edilmemiş ve yayımlanmamış bir erken on dokuzuncu yüzyıl panoraması ilk kez gün yüzüne çıkıyor. Barker, Gudenus, Schranz, Melling, Dunn, Robertson gibi İstanbul’a panoramik bakan sanatçıların eserlerinin en niteliklilerinden bazılarının bir araya geleceği sergi, panoramik bakışın yangın felaketlerinden sanayileşmeye, İstanbul tarihinin farklı unsurlarını belgelemekte nasıl kullanıldığını da ortaya seriyor. Tam Yerinden, merkezine on dokuzuncu yüzyıl panoramalarını ve panoramik imgelerini almakla birlikte, panoramik bakışın erken modern döneme uzanan uzun tarihini ve İstanbul’un bu tarih içerisindeki konumunu kapsamlı biçimde yeniden düşünmeye de çağırıyor.
Bu temsil biçiminin Osmanlı dünyasında ve Avrupa’daki dolaşımını, resim, baskı ve fotoğraf dışında, efemera ve arşiv belgelerinin de dahil olduğu geniş çeşitlilikte bir malzeme seçkisi üzerinden okuyan Tam Yerinden: İstanbul'a Panoramik Bakışın Tarihi sergisi, bu çeşitliliğin geçişlerine ve farklı mecralar arasındaki diyaloglara da bakıyor.
Küratörlüğünü Çiğdem Kafescioğlu, K. Mehmet Kentel ve M. Baha Tanman’ın yaptığı sergiye, kent, mimarlık, sanat, fotoğraf ve modern tüketim tarihlerini panoramik imgeler çerçevesinden yeniden okumayı amaçlayan makaleler içeren kapsamlı bir katalog eşlik ediyor.