STAND-UP KABARE
Son yıllarda, kamuoyunca "Stand-Up" olarak bilinen sahne performansının ülkemizdeki yansıması, klasik tanımıyla "One Man Show" türüdür ve bu tarzın ilk uygulayıcılarından biri unutulmaz showman ve üstad Orhan Boran`dır...
Gerçek Stand-Up, hayatın içinden bazı anektodları zaman zaman karakterize (ve dramatize) ederek aktarmaktadır. (Dünyadaki en bilinen uygulayıcılarından biri: Benny Hill) One Man Show ise, hayatın içinden bazı anektodları eğlendirici bir anlatımla sunmaktadır.
Henüz ülkemizde yaygın olmayan bir tarz daha vardır; Stand-up kabare.
Stand-Up Kabare; belirlenmiş bir konu başlığı dahilinde seyirciyi de aktif biçimde etkinliğe katarak alt metni sahnede "oluşturmaya çalışmak"tır. Tiyatro atmosferinden ziyade sanatçılarla seyircilerin bir arada bulunduğu bir zeminde, eğlenceli bir ortam görünümü egemendir. Tiyatral kurallardan ziyade "Show" kuralları ağır basmaktadır. Zaman zaman kendini doğaçlamaya bırakan inter aktif etkinliğe dönüşen ortamda sepiştirilmiş paradilerle gerçekleştirilen bir sahne etkinliğidir.

LEYDİYİZ ve CENTİLMENİZ hakkında...
Adem`le Havva`dan bu yana... Bir Bilinmez Muamma!.. Kadınlar mı haklıdır... Erkekleri mi acaba?... İKİ SAAT BOYUNCA ALABİLDİĞİNE BİR ATIŞMA...
Bir savaştır adeta kadın ve erkeğin düellosu. Binlerce yıldır devam eden, gizliden gizliye süren bir mücadeledir! Tıpkı bir savaş gibidir kadın ve erkeğin var olma mücadelesi. Neyi ispatlamaya çalıştıklarını bile anlamadan sürer gider bu savaş. Bir haklı olma mücadelesidir.
Bazen taraflar uzlaşma sağlamak adına kadın ve erkeğin eşitliğinden söz ederler. Eşitlik sağlandığında, bu savaşın sona ereceği yanılsaması vardır. Ama savaş içten içe devam eder bütün dospotluğuyla.
Kuralları yoktur bu mücadelenin. Oyunun kuralları, binlerce yıl önce tasarlanmıştır. Ego savaşıdır bütün bu yaşananlar. Bir güç düellosudur. Kanıtlanma çabasıdır. Ne kadar modern ve gelişmiş bir toplum olduğumuzu söylesek de, aslında oldukça ilkel koşullarda devam eden bir kimlik savaşıdır kadın ve erkek arasında yaşananlar.
Kadın haklarını savunanlar da bunu ispatlamak çabasındadır, kendilerine "Harbi delikanlı" diyen erkekler de bu savaşı kazanmak için ter dökmektedir.
Çocuksu bir oyundur aslında bütün bu yaşananlar...