Hiç kuşkusuz ortada ağır bir suç var ve yine hiç kuşkusuz yasalar çiğnenmiş ve kan dökülmüştür… Madem öyle, çiğnenen yasalarınıza karşılık siz de benim başımı alın, olsun bitsin! Ama o zaman saltanat yoluyla değil de, iktidarı zorla ele geçirerek insanlığa iyilikte bulunanların da, hem de daha ilk adımda,kafasını kesmek gerekmez miydi?”
Dostoyevski’nin Suç ve Ceza adlı romanından uyarlanan oyunumuzda, Raskolnikov ve Porfiri’yi karakter özelliklerinden sıyrıltarak romanın ana çatışmasına odaklandık ve bunu yaparken suçlunun ve onu yargılayanın yer değiştirebileceği durumları göstererek adalet kavramının değişebilirliğini vurguladık.
Düşünce eyleme döndüğü anda mı suçtur? Suçluyu yargılarken ahlaki sınırlarımız var mıdır? Yoksa en az onun kadar acımasız olmak bir hak mıdır? Bu soruların cevaplarını ararken, karakterlerin çıkmazlarını fiziksel ifade yöntemleri ile araştırdık.
Sitemizde yer alan Mekan sahipleri ,etkinlik düzenleyenler, Kare (QR) kodunuzu oluşturun, bilgilerinizi mobil kullanıcılarla kolayca paylaşın. Oluşturduğunuz kare (QR) kodu yazıcınızdan basarak hemen kullanabilirsiniz.