Prof. Dr. Semih Çelenk ve Hamit Demir tarafından 2000 yılında İzmir’de kurulan Tiyatroevi’nin son oyunu “Çirkin” 18 Mart Çarşamba akşamı saat 20:00’de Su Gösteri Sanatları Merkezi’nde, yeni açılan “Ali İsmail Korkmaz Vakfı’na (ALİKEV) destek amacıyla sahne alıyor.
Ali İsmail Korkmaz, Eskişehir’de yapılan Gezi Direnişi eylemlerine katıldı. Bu eylemler sırasında karanlık sokaklarda pusu kuran eli sopalı kişilerin şiddetine maruz kaldı. Başına aldığı sert darbeler nedeniyle beyin kanaması geçiren Ali İsmail, 38 gün komada kaldıktan sonra 10 Temmuz 2013 tarihinde aramızdan ayrıldı. Ailesi o’nun ölümünden sonra, doğum yeri olan Hatay’da ALİKEV adıyla bir vakıf kurdu. Vakfın açılışı, aynı zamanda Ali İsmail Korkmaz’ın doğum günü olan 18 Mart’ta yapılacak. Tiyatroevi, hem bu açılışa bir selam göndermek hem de destek olmak amacıyla, aynı gün, yeni oyunu “Çirkin”i sahneleyecek ve oyun gösteriminden elde edilecek geliri ALİKEV’e bağışlayacak.
“O gün aklımızda ve kalbimizde Ali İsmail Korkmaz Olacak!”
Çirkin aslında bir “iyi olma” hikayesidir...
İspanyol yazar Michel del Castillo’nun Gitar isimli öyküsünden yola çıkarak Prof. Dr. Semih Çelenk’in kaleminden tiyatroya uyarlanan ve sahneye konan “Çirkin”, Hamit Demir’in performansı, kuklalar ve Mert Demir’in gitarı ile birleşince bir şölene dönüşüyor.
Toplumsal önyargılar altında kalmış, doğuştan çirkin ama iyi bir çocuğun, yaşamda “kendi olma” hikayesini anlatır. Çirkin aslında bir sevgi hikayesidir.
Peki ya sanat hayatımızın neresindedir? Sanat nedir? Toplumdışı bırakılmış birey, duyuramadığı sesini, sanatın diliyle duyurabilecek midir?
“Bu oyun hep tek kişilik bir oyun olarak yapıldı, algılandı. Bizim tarafımızdan da. Ama bu kez adamın kendi dünyasındaki kişileri, düşlerini, yaşanmışlıklarını kendi yaptığı kuklalarla yaşattığını düşündük. Şunu diyebilirim ki "Çirkin" tek kişilik bir oyun değil, bir oyuncunun ve bir manipülatörün yer aldığı, kuklaların hakim olduğu bir oyundur.”
Prof. Dr. Semih Çelenk
“Oyunu izlerken ve sonunda ve hatta bu yazıyı yazdığım tam şu anda hala etkisinde olduğum duyguların, felsefenin, zerafetin, inceliğin, müziğin, bütünleşmenin, seyirciye saygının nasıl bir şey olduğunu herkesin görmesini o kadar çok istiyorum ki. Gönlüne şüphe getirmemiş bir oyuncunun gönlünde şüphe olmayan bir yönetmenle, insanlık terazisinde kulun günahını tartmadan anlatan bir olağanüstü yazarın cömert birlikteliğini seyretmenin tadına doyum olmuyor.”
Teoman Kumbaracıbaşı
Yazan : Michel del Castillo
Müzik : Gitarist : Mert Demir
Kajon : Oğuz Kaan Özgen
Kuklalar : Adem Dağlar, Şafak Dağlar
Sahne Tasarımı ve Uygulama : Erhan Alabaş
Kostüm Tasarımı ve Uygulama : Ayşe Selecik
Yönetmen Yardımcısı : Hale Üstün
Işık Tasarımı : Murat Bakır
Gölge Teknik Tasarım: Halil Ersan