“Darılmaca Yok”, bireysel kurtuluşun toplumun her kesiminde nasıl boy verip yeşerdiğini ve bu çerçevede de toplumsal kurtuluşun ne şekilde göz ardı edildiğini ele alıyor. Toplumsal bilinçlenme ve sorumluluktan kaçışı statüleri de eleştirerek işleyen oyun, değişmesi gereken düzenin çürümüş yanlarına dikkat çekiyor.
Yaşasın Kavuniçi”, sınıf atlama telaşındaki küçük burjuva ailesini konu alıyor. Oyunda, kızlarını evlendirmek isteyen bir ailenin; damat adaylarının değişen politik ve toplumsal konumlarına göre yeni stratejiler belirlemeleri sonucu, düştüğü komik durumlar anlatılıyor.
Sıkı bir düzen eleştirisi niteliğindeki her iki oyunda da bir anlamda insanların farelerden hiçbir farkı olmadığının altı çiziliyor. Küçük bir peynir parçasının ardında birbirleriyle didişmekten önlerini göremeyen tüm farelerin sonu ise kapana kısılmaktan ibaret!