Aşkın derinliklerinde eski yaraların sızısıyla inleyen dört kişinin mahrem ve dokunaklı hikâyesi…
Deniz kıyısında, gözlerden uzak, hemen hemen hiç müşterisi olmayan ve müdürünün tek başına çalıştırdığı bir otel.
Sahnede otelin iki odasında birer çift görürüz. Jan ile karısı Sanne’nin otele dört veya beşinci, Verner ile karısı Benedikte’nin ise ilk gelişleridir. Verner odasını bir türlü bulamaz ve yanlışlıkla diğer çiftin oda kapısını açar. Bir süre sonra iki çift tanışıp arkadaş olurlar. Eşler arasında olduğu gibi çiftler arasında da tuhaf bir ilişki gelişir: Hem yakınlık vardır, hem de uzaklık.

İlk yıl Sanne ile Verner arasında bir yakınlık başlar ve devam eder. İkinci yıl da Benedikte ile Jan arasında bir ilişki başlar.
Servisi kötü ama fiyatları her yıl artan otele on yılda dört kere gelirler.
Jan içlerinde belki de bu oteli seven tek kişidir. Jan ile Verner’in ortak zevkleri ise fotoğrafçılık ve dalgıçlıktır. Eşlerinin aksine, bu iki erkek birlikte gayet iyi vakit geçirirler. Sanne güneşlenmeyi sever. İlk yıl çok isteyerek hamile kalan ama bebeğini kaybeden Benedikte ise izahı zor korkular içindedir - ve son yıl gelemez.