Yasalara bağlılığı kadar, kararlarında da acımasız, keskin ve ''Gözyaşı suçun rengini soldurmaz'' diyen bir yargıcın, genç bir adam için verdiği idam kararının uygulaması sonrası, kararının yanlış olduğunu öğrenmesi, onun yaşama ve toplumsal değerlere bakışını değiştirir. Adalet, insanın en güçlü duygularından biridir ve herkesin içinde aynı anda bir avukat, bir savcı ve bir yargıç, bir arada bulunur. Hayatın gösterdikleri karşısında, duruma göre, bunlardan biri oluverir kendiliğinden; suçlar, savunur ya da yargılar... Sonra döner bakar, belki de verdiği karar yanlıştır, hayat akıp gider, yine savunur, suçlar, yeni ahkamlar keser... Ya bu kişi verdiği kararla hayatın doğal akışını değiştiriyorsa? Görevinden istifa eden yargıç, kendini yeni bir yaklaşımın ve yaşamın içine bırakır. Artık herkes için acımayı, merhameti, iyiliği ve bağışlayıcı olmayı önerirken; acımasız, değer tanımaz, merhamet yoksunu bir yaşantının içinde kendini en ağır eleştirilerin hedefine yerleştirir. Reis bey, adalet olgusunun ve kurumunun insani duyguları, yönelişleri göz ardı etmeden karar vermesini isteyen yanıyla yargı-birey ilişkisine eleştirel bir bakış getiriyor.
- Yorumlar ve Derecelendirmeler
- Herhangi bir yorum yapılmadı ilk yorumlayan siz olun...