Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali başkentte 6-16 Mayıs 2004 tarihleri arasında 7. kez sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Her yıl olduğu gibi festival bu yıl da “Kısa Film Öyküsü Yarışması” ile start alıyor. Kısa filmin gelişmesine katkıda bulunmak ve filmlerde kadın bakış açısını arttırmak amacıyla düzenlenen yarışma, herkesi kalemlere sarılmaya çağırıyor. Yarışmada bu yıl “konu” değil “tür” belirlendi: Polisiye.
Polisiye her zaman çok okunan aynı zamanda çok izlenen bir tür. Son yıllarda hem edebiyatta hem de sinemada polisiye türünde üretilen yapıtların sayısı artıyor. Polisiyenin edebi ve sanatsal yönü kabul edilmeye başlandığından beri eski polisiye filmler, özellikle film noirlar üzerine pek çok araştırma yapılıyor ve bu filmlerin sinema sanatına katkılarının önemi üzerinde duruluyor. Sinemanın mutlaka merak unsurunu içermesi gerektiği için merak üzerine kurulu olan polisiye her zaman ilgiyle izlenen bir tür oldu. Merak unsuruna derinlik kazandıran zekice buluşlar polisiyenin daha fazla önemsenmesine yol açtı. Alfred Hitchcock, Carol Reed, Orson Welles gibi yönetmenlerin önemli katkılarıyla “sanatsal” yanı kabul edilen türün bugün de şaşırtıcı ve çarpıcı örnekleri çekiliyor. İlginç olan bir diğer nokta da “suç” konusuna daha uzak görünen kadın yazarların polisiye türünde başarılı eserler vermeleri. Agatha Christie ile başlayan İngiliz polisiye edebiyatı geleneği bugün Patricia Highsmith ve Ruth Randall gibi popüler polisiye yazarlarıyla sürüyor.
Bu türde yazdığınız ya da yazmayı düşündüğünüz, filme çekildiğinde 15 dakikayı aşmayacak öyküleriniz varsa, şubat ayının sonuna kadar çalın Uçan Süpürge’nin kapısını, şansınızı deneyin.
Yarışmanın ödüllerine gelince ... Yarışmaya katılan kısa film öyküleri öncelikle üç kişilik bir jüri tarafından değerlendirilecek ve seçilecek olan 10 öykünün yazarı, festival tarihlerinde Işıl Özgentürk yönetiminde üç günlük “Senaryo Nasıl Yazılır” başlıklı atölye çalışmasına davet edilecek. Bu atölye çalışmasında her yazar kendi öyküsünü tekniğine uygun bir şekilde senaryolaştıracak ve çalışmanın sonunda ortaya çıkacak olan tüm senaryolar bir kitapta toplanacak. Yarışmacıları bu yıl tüm bunlara ek olarak başka bir ödül daha bekliyor. Atölye çalışmasının sonunda 3 kişilik ikinci bir jüri tarafından seçilecek olan en iyi senaryo, Filma-Cass yapımcılığında filme çekilecek.
Yaratıcı ve parlak fikirleriniz olduğuna inanıyorsanız, senaryo yazarlığı konusunda uzmanlaşmak istiyorsanız, festival zamanında festival konukları ile birlikte (yönetmenler, senaristler, oyuncular, sinema yazarları...) önünüzde yeni kapılar açacak üç gün geçirmek ilginizi çekiyorsa, hele bir de yazdığınız senaryonun filme çekilmiş halini görmek sizi heyecanlandırıyorsa, ne duruyorsunuz? Sarılın kalemlere!