1400`lü yıllarda Makedonya`nın Ohri kasabasından gelen Yahudiler, Balat`ta bir sinagog inşa ettiler. Teva`sını da (dua okuma kürsüsü) bir rivayete göre Nuh`un Gemisi`ni, bir başka rivayete göre de Sefarad`ları (İspanya`dan göç eden Yahudilere verilen ad) İspanya`dan Osmanlı topraklarına getiren kadırgaları simgelemek için gemi pruvası şeklinde yaptılar. Sinagogun Barok ihtişamını yansıtan rengarenk boyalı tavan ve duvarları 17. Yüzyıl sonunda restore edilmiştir. En dikkate değer olansa ortada duran, goblen örtülerle kaplı ve içinde nadide parşömenlerin saklandığı Kutsal Sandık’tır. Günümüze kadar aralıksız hizmet veren bu sinagog yıllar içinde dini ve sosyal açıdan pek çok önemli olaya mekan oldu.
17.yy.da kendisini Mesih ilan eden Sabetay Sevi`nin İstanbul`a geldiğinde vaaz verdiği iddia edilen Ahrida Sinagogu`nda, Osmanlı-Rus savaşına (93 seferi) katılan Osmanlı Ordusu`nun zaferi için 18 Mayıs 1877`de düzenlenen ve Sadrazam İbrahim Edhem Paşa ile üst düzey görevlilerin de katıldığı bir dua töreni yapıldı. 2. Dünya Savaşı`nda da, seferberlik döneminde bir süvari müfrezesi Ahrida Sinagog`unda barındı.
Yıllar boyunca sayısız Bar-Mitzva (13 yaşına gelen Musevi erkek çocuğun ibadet topluluğuna kabulü ve ergenlik töreni) töreninin yapıldığı Sinagog`taki düğünler unutulmayacak anlara sahne olurdu. Gelinin denizdeki balıklar gibi doğurgan olması için, sinagog içindeki görkemli düğün töreninden sonra kapı dışına serilen bir halı üzerine, içinde levrek balığı olan bir tepsi konur, gelin bunun üzerinden atlayarak dışarı çıkardı. İsrail`e ve Yahudiler`e karşı olan bir terörist grubun, Karaköy`deki Neve Şalom`a düzenlediği kanlı baskından sonra, İstanbul`daki tüm sinagoglarda olduğu gibi Ahrida Sinagogu da sadece hafta içi ve randevu alınarak geziliyor.
Bütün sinagoglarda her Cumartesi sabahı ayin var. Çünkü her Cumartesi Museviler için Şabat yani en kutsal gün. Cumartesi günleri Museviler çalışmıyor, günü ibadetle geçiriyor, akşam da bütün aile toplanıp dua ediyor ve birlikte yemek yiyor.
Ahrida Sinagogu`nda, Hanuka (Işık) Bayramı kutlamalarını da görürsünüz. Hanuka Bayramı, Kislev ayının 25. gününden başlayarak sekiz gün boyunca kutlanır. Hanuka Bayramı`nda yakılan Hanukiya`daki (dokuz kollu şamdan) ilk mum Şamaş adını taşıyor. Dualar eşliğinde yakılan Şamaş`ın yanısıra sekiz gün boyunca her gün bir mum yakılır ve Hanukiya ışıl ışıl olur. Birinci mum Tanrı`nın "ışık olsun" deyişini anımsatır, 2. mum Tora`yı (Kutsal kitap) simgeler, 3. mum "Adalet", 4. mum "Merhamet", 5. mum "Kutsallık", 6. mum "Sevgi", 7. mum "Sabır", 8. mum da "Cesaret" ışığıdır.
Dini Mekan Türü: Sinagog