İstanbul`da Bazı Eski Seyir Yerleri

Sermet Muhtar Alus

İstanbul Rehberi İstanbul Yazıları İstanbul`da Bazı Eski Seyir Yerleri

Karilerimden (okuyucularımdan), Lalelili Enver Bey bazı eski seyir yerlerinin eski hususiyetlerini, Bebek`ten gönderdiği mektubunda ne güzel naklediyor:

Pek kadimde, Çamlıca, Libade, Beylerbeyi, Havuzbaşı tiyatro ve gazinosu tenezzühgahtı (gezinti yeri). Kadıköy şenlenmeyi, civarı rağbeti arttırınca Kuşdili, Fenerbahçe, Çiftehavuzlar gezintisi başlamıştı. Mevsim itibariyle İstanbul ahalisi, Kağıthane zamanını baharın müjdecisi telakki ederdi.

Evvela Eyüp`e gidilirdi. Kebapçı dükkanlarının dumanı çarşıyı bürümüş, kaymakçı dükkanlarının lengerlerde lülelenmiş o meşhur kebap ve leziz kaymak gövdeye atıldıktan sonra kırık merdivenin birinci basamağına ayak basılır, yavaş yavaş merdivenler sayılarak ve mezarlık arasında taze soğan, sarmısak, çayır peyniri, yumurta yemekte olan kadın, erkek seyir olunarak fulya tarlasına çıkılırdı.

Burada, Kurukuzu kestanesi, kağıthelvası, simit satıcıları arasında, pıtrak gibi kadınlar ve kızlar. Harfendazlıkta ( söz atmakta) cerzebesi görülenlere haffaf (kavaf, ayakkabıcı) zanparası ismi verilir, bunların tavr-u halleri cidden eğlenceli olurdu.

Buradan gene Eyüp`e avdetle (dönülüp) tedarik edilen kayığa rakiben (binilerek) Kağıthane yolu tutulurdu. Dere kenarında sıralanan, kadınlı, erkekli kafilelerin önünden resmi geçit yapılır gibi geçilerek, taife-i kıptiyanın (çingenelerin) cünbüşleri, Yahudi saz takımının bestesi karışık, güftesi anlaşılmaz şarkılarını dinleyerek, araba piyasası tarafına mürur edilirdi. (geçilirdi).

Arabaların penceresini açmaya tozdan imkan yoktu. Arabacılar toz, toprakla mülemma (karışmış), şekilleri kaybolmuş heykeller gibiydi.

Piyade kayığı, Mumhane sandalı, Karaağaç önünde toplanır, gazel, mani, türkü içinde pürneşe avdet olunurdu.

Keyfi tamamlamayanlar, Fener gazinosuna veya Limon İskelesine rampa edip noksanı ikmale çalışırlar, "Aman, şu tebessüm eden hanımı kaçırmayalım!" diye sandalcısı ile kavgaya da tutuşurlardı.

Araba ile avdet edenler arasında da, öndeki arabayı geçmeye ısrar edenler, içindeki hanımlara bir çift olsun söz söylemeye çalışanlar, bir iltifat koparmaya can atanlar eksik değildi.

Sırttaki tepe, mola mahalli idi. Netice burada anlaşılır, kimi zevk ve telaşla gideceği yolu takip eder, kimi de tehidest (eli boş) ve nasibine iki bir düşmüş olarak, mahzun mahzun, Galata rıhtımındaki Hristo`nun yahut Todoraki`nin kadifeli gazinosuna çökerdi.

Üzüm zamanı, Veliefendi ve Çırpıcı çayırlarıyla Bakırköyü`nün bağlararası da zevkli idi.
Çırpıcı çayırı üzerinde, Litros namına bir köy vardı. Köyün ortasında iki meyhane olup bunlar dükkan önünde bir mangal bulundururlar., gelenlere taze şıra sürahileri sunarak sucuk pişirirler, müşterileri neşelendirdikten sonra Çırpıcı`yı boylanırlardı.

Çırpıcı ve Veliefendi çayırlarına Hürmüz, Bahri, Kanbur Esma, Kaymaktabağı ve sair koltuk tabir edilen yerlerin metaları, arabalarla dökülürler, evvelce kendilerine çeşmi (gözü) aşina olmayanlara, kibar aile süsünü verirlerdi.

Ekserisinin, paralı, belalı, sevdalı namlarıyla aşinaları oarada bulunur, maslahat (iş), ona göre idare edilirdi. Çayırda, kır kahvecilerinin gizli sattıkları dem ile neşelenen hovardalar, dudak ısırarak, göz süzerek, mendille yüzlerini silerek, sigaralarının külünü silkerek envai işaretlerde bulunurlardı ki seyri cidden eğlenceli olurdu.

Düyun-u Umumiye memurlarından Mustafa Bey merhum ki, musiki hocalarından Aksaraylı Deli Mustafa namıyla maruftu, oğlu ve kızı, hem çalar, hem okurdu.

Merhum, sabahleyin limonlu rakıya başlamış. Gönlü Çırpıcı`ya hükmetmiş; derhal ailesini toplayıp bir arabaya atlayınca dere kenarına gelmiş ve fasla koyulmuş.

Rakı mevcut fakat mezesi yok. O esnada, karşısında Arap halayığı oturan bir hanımefendinin arabasına, elinde boş bir tabakla koşarak:
- Allah rızası için şu tabağa mezelik bir şey koyunuz da ne olursa olsun! demesi, herkesi güldürmüştü.

Akşam olunca polisler kalabalığı dağıtmaya başlar, sıralanmış arabaların velvelesi, yollardaki tuhaflıklar, rezaletler ayyuka çıkardı.
Bakırköyü`nün bağlararası da hoştu. Şimdi o bağlardan eser kalmadı ya..

Asıl bunun zevki, şimendiferde azimet, avdet (gidiş, dönüş) esnasında, kadınlı, erkekli vagon penceresinden yarı beline kadar sarkmak, birbirini seyretmek, erkeklerin yılışıklığını görmekti.
Florya mesiresine gidip geliş de aynı vaziyetteydi.
Erkek mütenezzihin (gezenler) avdette,Samatya, Langa, Sandıkburnu meyhanelerine dökülürler, o günkü zevklerini, kadınlar mebhasindeki (konusundaki) hasbihallerini, sulu sulu naklederlerdi.

Kimi ağlar, kimi of çeker, kimi "kapısına dayanacağım!" deyip meyhanede sızar, arkadaşları koluna girip düşe kalka götürürlerdi.
Aksaray`da, Yeşiltulumba kahveleri önünde, ayyaşine sabahları kasesi yirmi paraya, baş suyuna çorba satan Zom Tevfik namında nekre (komik) bir adam vardı. Rakip zuhuruyla (çıkmasıyla) ticareti sekteye uğradığından, çorbacılığı terkedip bir eşek tedarik etmiş ve çanak çömlek satmaya başlamıştı.

Sonra bu alışverişten de vazgeçerek saka gediği aldı. Eşeğiyle akşamları meyhaneye gider, eşeğini meyhanenin önüne bağlar, rakısını içip etrafındakilerle şakalaşırdı.

Vakit gelince eşek feryada başlar, Zom Tevfik meyhaneciyle hesabı görür, mutat olan yüz dirhem şarabı hayvana içirir.
- Haydi sen de! Kekalan kerata! deyip, yolda eşekle konuşa konuşa, evine giderdi.
"Sakalıkta ne ticaretin var Tevfik ağa?" diye soranlara, "kol ve bacağa hasretim; doya doya görmek için bu sanatı ihtiyar eyledim. Çamaşır yıkayan müşterilere su götürdüğüm zaman, "a bizim saka, yabancı değil" diyerek kaçmıyorlar; ben de suyu boşaltıncaya kadar, her taraflarını göz ucuyla dideliyor (gözetliyor) ve keyifleniyorum!..

Bazılarından, "saka baba bu tarafa bakma, günahtır! diyerek bakmaklığımı isteyenleri de çakmaktayım amma bende o cesaret yok!" derdi.

Kaynak: Sermet Muhtar Alus / Masal Olanlar (Sayfa 124-128)/ İletişim Yayınları

Paylaş:

İstanbul Fotoğrafları İstanbul Tarihi İstanbul Müzeleri Dini Mekanlar Tarihi Eserler İstanbul İlçeleri Daha Fazlasını Göster

SAYFAYI PAYLAŞIN

Facebook Twitter İnstagram Pinterest Mesaj Email
KAPAT

HAKKIMIZDA

Hakkımızda iletisim Yasal Uyarı Reklam Android Apple
KAPAT