Beyoğlu`nda İstiklal Caddesi ile Taksim Caddesi`nin kesiştiği köşede yer alır.
III. Ahmed döneminde (1703-1730) Boğaziçi kıyısında artan yerleşimin ardında getirdiği su sorununa çözüm getirmek amacıyla başlatılan imar faaliyetleri, Patrona Halil Ayaklanması ile başlama safhasında kaldı.
1730`da tahta geçen I. Mahmud bu teşebbüsleri sürdürerek 1731`de Taksim Suyu Tesisleri`ni tamamladı. Daha sonraki ilaveler ve düzeltmelerle de tesis son şeklini 1839`da aldı.
I. Mahmud tarafından yaptırılan bu suyolunun şehre dağıtıldığı yer olan Taksim maksemi, sekiz köşeli, küfeki taşından bir gövdeye ve yine piramidal, sekiz köşeli bir çatıya sahiptir.
Maksemin giriş kapısı üzerinde yer alan üç beyitlik ta`lik kitabenin son iki satırı ebced hesabıyla yapının tarihi olan 145/1732`yi verir.
Hafif yuvarlak kemerli bu kapının bulunduğu cephe, birinci kat seviyesine kadar, kapının sağında kitabesiz olarak bulunan I. Mahmud Çeşmesi`nin yer aldığı cephe gibi beyaz mermerle kaplanmıştır.
Yine kapının yer aldığı cephede, kapı üzerinde yay kemerli bir pencere ve bu pencerenin iki yanında minik konsollar üzerine oturmuş geleneksel Türk mimarisi hatları ile iki adet kuş köşkü yer alır.
Maksem kapısının sağında kalan cephedeki I. Mahmud Çeşmesi, dönemin çeşme stilindedir. Boş bırakılmış kitabeliğin altından başlayan çeşme aynalığının üst kısmı istridye kabuğu formuyla ve hemen bu bezemenin bittiği noktadan itibaren ise bir sıra palmet dizisi, bir sıra da mukarnasla cephe hareketlendirilmiştir. Çeşme günümüzde kullanılmaz durumdadır.
Maksemin Taksim Caddesi`ne bakan tarafında tek birim halinde yine mermer cepheli sivri alınlık içinde ‘‘Herşeye su ile hayat verdik’’ anlamındaki ayet kitabesinin bulunduğu bir çeşme daha yer alır. Bu çeşme de tıkanmış musluğu, betonla dolgulanmış yalağı ile kullanılmaz durumdadır.
İki katlı binanın iç mekánı da sekizgendir. Girişte sol tarafta üç basamakla çıkılan mahallin sol ucu duvar içerisine girmiştir ve beyaz mermerle kaplıdır. Girişe göre sağ tarafta bütün duvar boyunca yaklaşık yarım metre genişliğinde bir sedir vardır. Taban beyaz mermer kaplıdır.
Maksemin duvarları ve kubbesi klasik Türk nakışları ile süslenmiştir. Debi ölçme sandığının arkası mermer plakalarla kaplıdır. Çörten üzerindeki mermer 18. yy süslemeleri tarzındadır ve üzerinde tek satırlık tarih kitabesi bize yine 1145/1732 tarihini verir. Çörtenin girişe göre sağ tarafında Cezayirli Gazi Hasan Paşa`ya tahsis edilen su hakkında; çörtenin diğer tarafında ise Sadrazam Yusuf Paşa`ya ait birer kitabe yer alır.
REZAN ÇELEBİ
Kaynak: (İstanbul Ansiklopedisi. Tarih Vakfı.)