Otel Özellikleri:
Tarihi Yarımada`da İstanbul Yaşam Kültürü: Armada Otel
Tarihi yarımadanın kalbinde, Bizans ve Osmanlı mimarisinin iki dev anıtı; Ayasofya ve Sultanahmet Camii manzaralı Armada Otel, 1994`de hizmete girdi. Topkapı Sarayı, Aya İrini, Arkeoloji Müzesi, Ayasofya, Sultanahmet Meydanı, Kapalıçarşı, Mısır Çarşısı gibi tarihi İstanbul`un önemli eserlerine yürüyüş mesafesinde bulunan Armada Otel`de bugünün konforu ve geçmişin atmosferi dış ve iç dekorda birleştirildi.
Varlığı ile Ahırkapı`da birden bire farklı bir atmosfer yaratan Armada Otel, daha sonra yakın çevresini de etkiledi ve semtte birçok yapı onarılarak yeniden yaşama geçirildi. Böylece, Giritli İstanbul, Giritli Bahçe, Balıkçı Sabahattin, Karışmasen ve farklı özellikler taşıyan mekânlarla, Armada Otel adeta eski Türk şehircilik anlayışında önemli yeri olan "külliye"nin bir sivil örneğini oluşturdu. Öncülük ettiği “Eminönü Yürüyüş Yolları”, “Hıdrellez” şenlikleri gibi toplu etkinliklerle İstanbul yaşam kültürüne katkılarda bulunuldu...
Armada Otel, 2009`un Ocak ve Şubat aylarında tepeden tırnağa yenilendi, otel binasının altyapısını çağdaş teknolojilerle donatırken, iç dekorunu da tazeledi ve güçlendirdi.
Armada’da neler var?
108 Oda (2’si engelli sandalyesiyle girişe elverişli)
“Havuzlu Kahve”
5 Toplantı Salonu
2 lokanta
2 Bar (Radio Bar ve yazları Teras Bar)
Internet odası (“Business center”)
Garaj
Odalarda: Klima, kuru temizleme ve çamaşır, 24 saat oda servisi, emniyetli kasa, mini-bar, LCD TV, telefon, doğal sabun, saç kurutma makinesi, özel dokuma bornoz, çay ve kahve ısıtıcısı ve kablosuz internet bağlantısı.
Armada Teras
İstanbul`da yaz gecelerinin bir klasiği haline gelen ve şimdilik ışıklandırılmış İstanbul siluetinin doyasıya seyredildiği tek yer. Bir taraftan Marmara Denizi, Kadıköy ve Adalar, diğer taraftan Sultanahmet Camii ve Ayasofya manzarası ile çevrili Teras, yaz boyunca lokanta ve bar olarak hizmete açıktır... Teras, oturma düzeni ile kullanıldığında 250 kişi, ayaküstü ikramlarda 300 kişi kapasitelidir. Serin gecelerde her gün dezenfekte edilen saf pamuktan şalları da konukları ayrıca mutlu eder.
Teras Bar
Yazı kentte geçiren İstanbullu’ların iş saatlerinden sonra gidecekleri en rahatlatıcı mekânlardan biri olan Teras Bar’da soğuk ve sıcak “Çilingir Tepsi”lerinden lezzetli atıştırmalıklar ve İstanbul müzikleri eşliğinde serinletici akşam üzeri içkileri alınabiliyor...
Armada Sera
Yazın Armada TERAS`tan vazgeçemeyenler, serin havalarda Armada SERA`da ağırlanır, aynı manzaranın keyfini saydam çatılı, saydam duvarlı SERA`da sürdürürler. 2009 yenilemesinden sonra Armada SERA artık daha geniş, daha ferah bir ortamda hizmet veriyor. İç açıcı bitkilerden oluşan canlı dekoru limon ve mandalina ağaçları ile güçlendirilen Armada SERA, hafta sonu kahvaltılarıyla İstanbul`a sunulan yeni bir "Kış Bahçesi" özelliği kazanırken, geniş ve nitelikli Türk şaraplarından oluşan yeni şarap mahzeniyle de akşam keyiflerine farklı lezzetler ekliyor...
Armada SALON
İstanbullu`lara, İstanbul yaşamını yeniden yaşatan sivil Cumhuriyet Baloları, Tango akşamları, kültür sanat etkinlikleri, dans atölyeleri, konserler, tiyatrolar, sivil toplum kuruluşlarının buluşma, kutlama, anma törenleri, yüzlerce çiftin dünya evine attığı ilk adımın kayda geçtiği düğünler ve yerli yabancı binlerce konuğun yemek yediği tarihi "Ahırkapı Lokantası", kullanıcılarından gelen talebin çeşitliliğine kendini uyarlayarak, artık çok amaçlı "Armada SALON" olarak hizmetini sürdürüyor.
Mozaik zemini, konsol, büfe ve nakışlı perdeleri ile 19. yüzyıl başı İstanbul Beyoğlu (Pera) dekorasyon özelliklerini taşıyan bu mekânın havalandırma sistemi, ses - ışık düzeni ve oturma elemanları 2009 başında tamamen yenilendi...
Armada SALON, yemek düzeninde 280, kokteyl düzeninde 350 kişi alabiliyor.
Misafir Odası / (Eski Radio Bar)
50`li 60`lı yılların "radyolu günlerine" bir gönderme olarak tasarlanan bu mekan, 2006 baharında Radio Bar artık İstanbul`un “Misafir Odası” oldu. Tıpkı yüzyıl başı İstanbul`unun kentsoylu evlerindeki gibi "Art Nouveau" koltuk ve kanapeler, onlara uygun sehpalar, abajurlar, yine bir kaç eski radyo, müzik kutusu, İstanbul kitaplığı, gazete-dergi sehpası ve emektar piyanosu ile Misafir Odası yerli - yabancı herkesi içine çekiyor. Üstelik oturma gruplarının hepsi özgün. Sadece güzel bir bakım görüp, yüzleri yenilenerek bahara hazırlandılar. Odanın bir köşesine çekilen Radio Bar ise varlığını neon ışıkları ve antik içki dolabıyla sürdürüyor.
108 oda, 5 toplantı salonu, 2 lokantası, barı ve 1200 m² kapalı otoparkı ile hizmet veren Armada Otel, toplantılarınızı benzersiz kılmak için, giriş katında toplam ikibinüçyüz metrekare çok amaçlı kullanım alanı sunuyor.
Hepsi 3 metre yüksekliğe, "BOSE Professional" ses düzeni ve görüntü imkanlarına sahip, klimalı. Dördü gün ışığı alır.(Preveze, Reis, Levend, Kadırga)
Oda Sayısı: 108
Oda Özellikleri:
Armada`nın Osmanlı-Türk sivil mimarisi üslubunda dekore edilen odaları, geçmiş ve geleceğin incelikli bir karışımını, çağdaş yaşam teknolojilerinin kolaylıklarıyla bir arada sunmaktadır. Odalardaki ahşap eşyada "Edirnekari" denilen, elle yapılmış renkli çiçek bezemeleri kullanılmıştır. 2009 yılı başında, "Standart" odalardan 48`i tamamen yenilenerek, toplam 108 odadan bazıları "Superior" ve "De-Luxe" özelliklerle farklılaştırılmıştır. “Superior” odalar, Marmara Denizi ya da Ayasofya ve Sultanahmet Camii manzarası seçenekli olup bunlardan 8 adedi "De-Luxe" odadır. Odalar mini-bar, 70 kanallı LCD -TV, klima, çay ve kahve ısıtıcısı, özel kasa ile donanımlıdır. 2009`da yenilenen havalandırma sistemi sayesinde odalara daha çok taze hava verilirken, her konuğun kendi odasındaki sıcaklığı dilediği gibi ayarlayabileceği "kişiye özel iklimlendirme" sistemi devreye sokulmuştur. Engelliler için 2 özel oda, sigara içmeyenlere de 30 oda ayrılmıştır.
Elektrik: 220 volt / 50 cycle. Otopark: 110 araçlık özel otopark
Banyolar
Armada`da her odanın özel banyosu vardır. "Standart" odaların banyolarında küvet, "Superior" ve "De-Luxe" odaların Türk mermeri kaplı banyolarında yağmurlamalı duş sistemi bulunmaktadır.
Bütün banyolarda doğal temizlik malzemeleri ve saç kurutma makinesi bulunur. Armada banyoları, defne ve saf zeytinyağından yapılmış sabunlar, özel dokunmuş Bursa havluları, bornoz, terlik ve hamam tasları ile konukların yorgunluğunu alan Armada bölümleridir.
"Sorumluluklu turizm ve yenilikçi oteller" akımını benimseyen Armada, su ve enerji tasarrufunda konuklarının da işbirliği ile banyolarda harcanan su miktarını azaltacak teknolojiler kullanmaktadır. Örneğin tuvalet sifonlarına bir kez basıldığında 6 litre su harcanırken, üstüste iki kez basıldığında akan su durdurulabilmekte, böylece en fazla 3 litre harcanmaktadır.
Kahvaltı
Armada`da kahvaltı açık büfede Türk usulü sunulur. Kahvaltıda Armada`da hazırlanmış poğaça, açma, börekler ve Armada mutfağından doğal reçeller, köy yumurtaları ve süt ürünleri, tahıllı kahvaltılıklar da yer alır.
Diğer Özellikler:
Balıkçı Sabahattin
Balıkçı Sabahattin, aslında, Armada`nın onardığı, 1927 yapımı bu binaya taşınmadan önce, birkaç sokak arkada, babasından kalan, herkesin bilmediği, ama bilenlerin de vazgeçemediği lokantasını işletiyordu...
Sabahattin, 2000 yılının ilk üç ayı içinde The New York Times gazetesine iki kez kapak haber konusu oldu…
Aslen Trilye`li (Mudanya, Zeytinbağ) olup, denizi, balığı, balığa saygıyı çok iyi bilen bir aileden gelen Sabahattin, şimdi bu ahşap evde yaz kış konuklarını ağırlamaya devam ediyor... Oğulları da ona yardımcı oluyorlar... Yazın masaların bir bölümü sokağa taşıyor...
Az-öz taze meze ve taze balık, Sabahattin`de yenir...
Giritli Restoran
Osmanlı`nın alafranga kültür ile tanıştığı günlere bir gönderme olarak Armada tarafından restore edilip, şık bir lokanta olarak kent yaşamına katılan 19.yüzyıl yapımı bir eski Sultanahmet evi... Şimdi Giritli Ayşe Şensılay`ın kurduğu "Giritli Restoran" orada konuklarına keyif vermeyi sürdürüyor...
Armada Bahçe” son birkaç yıldır “Giritli İstanbul”un yazlık mekânı oldu! Eski İstanbul, özellikle de Bomonti bahçelerine bir “gönderme” olarak düzenlenmiş bulunan bahçe, şimdi tepeden tırnağa elden geçirildi, lacivert - beyaz örtüleri, ahşap kanapeleri ve beyaz “Istranca” iskemleleri ile yepyeni bir çehre kazandı.
Karışmasen Lokantası
1938` den bu yana Ahırkapı sahilinde önceleri gazino, daha sonra meyhane olarak hizmet veren KARIŞMASEN tamamen yenilenerek meze kültürünü, Ege ve Akdeniz kıyılarından eski istanbul mezelerini de katarak Marmara sahiline taşıdı. Günlük balığı, doğal mevsimlik mezeleri ile tadı uzun süre damaklardan silinmeyecek bir deneyim için sizi de Ahırkapı`da ağırlamak için sabırsızlanıyor.