Müzikle tedavi ve terapi yöntemleri Avrupa’da, Amerika’da çok yaygın. Türkiye’de bu konuda yeterli çalışma yapılıyor mu sizce? Özellikle perküsyonun, insanın ruhsal sağlığına çok iyi etkileri olduğu söyleniyor. Siz bu konuda çalışmayı düşünür müsünüz?

Size bir anekdot aktarayım. İki yıl önce ritim atölyemde bir psikolog talebem vardı ve onun teklifiyle Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde bir konser düzenledim. Çalmadan önce çok düşündüm, ‘acaba nasıl olacak?’ diye. Korkudan değil ama insanların tepkisi ne olacak diye. Bir saat insanları alıyorsunuz, ortada hiçbir tema yok, ezgi yok, tamamen vuran bir enstrüman topluluğu. Bu yorabilir mi, ürkütebilir mi diye çok düşündüm. O gün, konser sırasında çekim yapan televizyon kanalları vardı. Akşam eve gelir gelmez hemen haberleri açtım. Hiç unutmadığım bir röportaj vardı; yaşlı bir hastaya soruyorlar, “nasıl buldunuz?”diye; biz de Latin çalıyoruz tam o sırada. Verdiği cevap çok enteresandı: “Allah razı olsun bu oğlandan, bizi Afrikalara kadar götürdü.” Bu çok ilginç! O insanlar bizi paşa paşa, bir buçuk saat dinlediler. Geçmişe baktığınızda tabii ki Osmanlı’da da, bütün dünyada da bu tür tedavi metotları kullanılmış. Özürlü çocukların, spastiklerin eğitiminde de ritimden yararlanılıyor. Ritim tutturmanın işlevsel birçok yararı olduğuna, vücut koordinasyonunu geliştirmede, tikleri yok etmede etkisi olduğuna dair doktorlar tarafından kanıtlanmış bir takım şeyler var. Bu konuya ben böyle deneme yanılma metoduyla girmek istemiyorum, sadece gelen tekliflere hayır demiyorum, elimden geldiğince ihtiyacı olanları mutlu etmeye çalışıyorum ama belki ilerde büyük bir proje olur; bunun için psikiyatr perküsyonculara ihtiyacımız var. Onlarla belki böyle bir şey yapılabilir. Ayrıca, derinin deriye temasının çok önemli bir etkisi olduğuna inanıyorum. Bagetle vurmak başka, ama elle vurulan bir davulun hazzını anlatamam size; bunun son derece etkili olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki, tıpkı meditasyon gibi müziğin de çözümleyici bir tarafı var. Ritim çok daha etkili tabii. Bu devinimi izlemek, dinlemek, kendi içinde ateş gibi. Ritim bir ateş. Bu yüzden, ritimle yapılacak çalışmaların hem insan bedenine hem insan sağlığına yararı olacağını düşünüyorum.

Röportaj: GÖKÇE TUNCER