İnternet neden ve hangi amaca yönelik olarak ortaya çıktı? Şimdi hangi amaçlar doğrultusunda kullanılıyor.?
İnternet, yani telefon aracılığı ile bilgisayarlar arasında dünya çapında oluşturulan şebeke, 60`lı yıllarda Amerikan Savunma Bakanlığının siparişi üzerine ABD üniversiteleri tarafından oluşturuldu. Amerikan ordusu bu şebeke sistemini kendi iç haberleşmesi için talep etmişti ancak sistemi yeterli kadar güvenli bulmayınca kullanmadı. Üniversite çevreleri de bu şebekeyi daha sonra geliştirdi ve ilk başta kamu harcamalarıyla yaratılan bu teknolojik harika daha sonra özel şirketlere devredildi. Internet bugün haberleşmeden iletişime, maliyeden ticarete, siyasetten spora, veri bankalarına ulaşmadan bankacılığa, akademik hayattan gazeteciliğe, sağlıktan gazeteciliğe, tarihçilikten porno film ticaretine kadar neredeyse tüm alanlarda kullanılıyor. Ama Internet bugün esas olarak, Yeni Dünya Düzeni`nin ya da küreselleşmenin (ki doğru adı yeni sağ`dır) finans ve medya ayağının meşrulaştırılması ve güçlendirilmesi amacıyla kullanılmaya çalışılıyor.
Yazılı ve görsel medyayı yönlendiren, baskı altına alan, hatta ülkemizde susturan, kapatan güçler, sanal medya için de aynı şeyleri yapabiliyorlar mı?
Sözkonusu güçler, ideolojik ve yapı olarak sansürcü oldukları için sanal medyaya karşı da yaptırımlar uyguluyor. Bu yasaklamaların bir kısmı hukuka aykırı kanun marifetiyle bir kısmı da polisiye yöntemlerle yapılıyor. Chat sırasında polis aleyhine bir görüş belirten bir genç Türkiye`de mahkum oldu. İnternet café`lerde polis, gençlerin bazı sitelere girmelerini yasaklıyor. Resmi hacker`lar bazı muhalif siteleri çökertti. Son olarak İçişleri Bakanlığı okul çevrelerinde Internet café açılmasını yasaklayan bir kanun taslağını Meclis`e gönderdi. Ayrıca sadece siyasi iktidar değil, ekonomik ve ideolojik iktidar odaklarının yasaklayıcı uygulamalarını da gördük. Medya eleştirisi alanında iki site son bir yıl içinde evsahipleri tarafından sanal evlerinden kovuldu. Vallahi bizim sansürcüler tecrübelidir. Teknolojiye yenik düşerlerse olduğu gibi elektriği keserler, pil satışını yasaklar, o tasarruf ettikleri elektriği nereye verdiklerini de kimse bilmez! Sonuç olarak, egemenlerin tutumu önemli ama daha önemli olan Internet`in öyle sanıldığı gibi mutlak ve yaygın bir özgürlük medyası olmadığı…
İnternet medyasını denetleyen bir kurum var mı?
Var tabi. İnternet de sonuç olarak bir medya. Diğer medyalar bir takım siyasal-ideolojik-ekonomik odaklarca denetleniyorsa - çünkü mülkiyet onlarda- Internet de denetim altında. Siz bir keresinde aynı anda en fazla 50 kişiye e-mail gönderebiliyorsunuz. Bill Gates ise aynı anda milyonlarca Net kullanıcısına mail gönderiyor. Ayrıca, Net kullanıcısı olarak sizin girdiğiniz tüm sitelerin adresi, gönderdiğiniz ve aldığınız tiüm maillerin adresleri, hangi sitede ne kadar süre kaldığınız, yazdığınız mesajın içeriği… bunların hepsine ulaşabiliyor egemenler. Net`de mahremiyetin güvenliği diye bir şey yok. Etrafta sanal `Büyük Birader`ler kol geziyor.
Tüm dünyada olduğu gibi Turkiye`de de internet kullanımı büyük bir hızla yayılıyor. Medya holdingleri de boyle etkili bir araçta hemen yerlerini aldılar ve büyük bir güç kazandılar. Sizce alternatif çevrelerin bu alanda seslerini duyurma şansları var mı? Karşılaştıkları zorluklar neler?
Alternatif çevrelerden muhalifleri kastediyorsanız evet, tabi onların da seslerini duyurma şansları var tabi. Mail göndererek, e-gruplar kurarak, chat`lere girerek ve nihayet siteler açarak isteyen herkes sanal dünyaya girebiliyor. Ama burada önemli bir nokta var: Orası sanal dünya, orası sanalcıların güreş minderi. Oraya girmekte başlı başına bir sakınca yok ama bir şartla. Muhalif kişi ve kurumlar, anlayış olarak sanallığa karşı da mücadele edeceklerse oraya girmeliler. Aksi takdirde Net cikslerine koz verirler: Bakın Net herkesin özgürce girip görüşlerini yaydığı bir mecra diyorlar. Bu doğru değil, çünkü bir kere herkes giremiyor. (Herkesin bilgisayarı yok, modemi yok, Net`e ulaşımı yok, elektriği yok, okuması-yazması yok, İngilizcesi yok). İkincisi, sanal dünya adı üstünde gerçek olmayan bir dünya, orada insan, insan ilişkileri, `gerçekler` her şey çok farklı. Hakiki dünyada ise hakiki insan ve hakiki insan ilişkileri var. Net`in tehlikeli yani, sanalı gerçeğin yerine koymaya çalışması.
Türkiye`de medya kuruluşları interneti hangi amaçla ne şekilde kullanıyorlar? İnternetin geleceğin en önemli ve en güçlü medya aracı olduğunun bilinciyle mi bu alanda etkili olmaya çalışıyorlar, yoksa daha fazla ziyaretçi ve buna bağlı olarak sanal ortamdaki reklamların çoğunu kapmak için mi?
65 milyonluk ülkede ıkına sıkına toplam 4-5 milyon satabilen günlük gazeteler, toplam bir buçuk milyonun insanın Net`e erişimi olduğu bir ülkede, yazılı formattaki gazetesini web sitesine taşısa ne olur, taşımasa ne olur? Egemen medya tabi ki Internet`in geleceğinin ve öneminin farkında. Bir de Türkler teknolojide yüzyıllardır çok geri kalmış oldukları için her türlü yeniliğe çok susamıştır, her yeni teknolojik ürünü hemen alıp kullanmak ister. Biraz da şımarık çocuk edasıyla…
Röportajın devamı için tıklayın
Röportaj: Elifcan Karacan