Tarkovsky Quartet nasıl bir araya geldi?

Andrei Tarkovsky benim en sevdiğim film yapımcısıdır. Andrei Roublev benim için bir ilham kaynağıydı. 2005 yılında, Manfred Eicher, Ecm için benim adımla bir kayıt yapmayı teklif ettiğinde, hemen bu büyük sanatçıya şükran ve takdirlerimi sunmam gerektiğini düşündüm. Proje için hangi müzisyenlerle çalışacağıma karar vermem oldukça kolay oldu. Uzun yıllardır soprano saksafoncu Jean-Marc Larché ve akordeoncu Jean-Louis Matinier ile birlikte çalıştığımız bir triomuz vardı. Pes ses bölgesini doldurmak ve müziğe biraz daha fazla ‘taban’ yaratmak için bir katkıya ihtiyacımız olduğunu dikkate alarak, hemen hem klasik, hem daha folk-odaklı alanlar hem de doğaçlama alanında çalışan harikulade viyolonselist Anja Lechner’i düşündüm.

Prestijli Ecm plak şirketi için 3 kayıt gerçekleştirdik:

2006, “Nostalghia, Song for Tarkovsky”
2011, “Tarkovsky Quartet”
2017, “Nuit blanche”
Gerçek bir triloji. Ve on beş yıl boyunca dünyanın her yerinde konserler verdik.

Müziksel ve insani deneyimler ya da kayıtlar, turneler ve konserler, bu grubun ve onun çok orijinal enstrümantasyonunun devasa potansiyelini açığa çıkarttı. Zamanla, belirli bir süre içerisinde inşa edilen hakiki bir quartetin, fakat aynı zamanda dostluk, sadakat ve güvenin de “Spiritus rektörü” oldum.

Fantastik Tarkovsky’nin çok özgün ve ayırt edici evreni, artık onun adıyla andığımız grubumuzun bireyselliklerini kelimenin tam anlamıyla katalize etti ve birleştirdi: “Tarkovsky Quartet”

2005 yılındaki çıkış albümünüz “Nostalghia – Song for Tarkovsky”’de yeni besteler ve tematik varyasyonlarla her bir şarkı belirli bir filmle eşleştirilmişti. 2009 yılında kendi isminizle çıkan Tarkovsky Quartet’de, biraz daha geniş bir ilham ağı ile Pergolesi, Bach ve Sostakovich yer buldular. En yakın albümünüz “Nuit Blanche”’da (2016) ana çerçeve hafıza ve rüya imgeleri üzerine oturuyor. Bundan sonraki albüm ve projelerde müzikseverleri neler bekliyor?

“Nuit blanche” daha çok yeni ve gelecek hakkında konuşmak için vakit çok erken. Bu grupla paralel olarak her müzisyenin kendi kişisel projeleri de var. Viyolonselist Anja Lechner ile duo da çalıyoruz (Ecm 2014’de “Moderato cantabile” CD’si) ve yeni bir program üzerinde çalışıyoruz.

Sahne performanslarınız ve müzikal keşiflerinizde nelere ve hangi imgelere yer vereceksiniz?

Andrei Tarkovsky’nin oğluyla bir görsel işitsel kreasyon yaptık, fakat İstanbul’daki konserde bu imajları kullanmayacağız.

En çok katılmak istediğiniz ya da katılmaktan en çok zevk aldığınız festivaller hangileri?

Bu grupla şu ana kadar yaklaşık yüz konsere çıktık. Bunların yaklaşık yirmi tanesi bu yeni program “Nuit blanche” ile yapıldı (dünyanın her yerinde, fakat çoğunlukla Avrupa’da). Bu konser bizim İstanbul’daki ilk konserimiz olacak ve çok heyecanlıyız.

Yine, çok özel bir an vardı: bu grupla çıktığımız ilk konser Firenze’de Ecm ve Tarkovsky’nin oğlu tarafından organize edilmişti, çünkü Tarkovsky hayatının bir kısmında orada yaşamıştı. O günün akşamı onun anılarıyla dolu olan kendi dairesinde geçirdik Çok özel bir andı bizim için.

Tüm bunların dışında, her tür ve tipte seyirci için ve güzel mekânlarda (oditoryumlar, kiliseler, vb.) çalmayı gerçekten seviyoruz. Bu müzik orijinal bir müzik ve onu mümkün olduğu kadar çok insanla paylaşmak istiyorum.

Röportaj: www.istanbul.net.tr
14.10.2018