Taksim’in karmaşasından, gürültüsünden uzak bir yerlere şöyle bir an önce kendimi atıp kafamı dinleyeyim diyenlerin tesadüfleri, ya da ”şuradaki cafe’ye de bir bakayım” diyenlerin, keşfetmeyi sevenlerin hikayeleri işte burda başlıyor…Her gün yeni bir insan, yeni bir hikaye, yeni bir hayat…
Kimi önceden keşfetmenin ve burada kendi olmanın mutluluğuyla kapıdan içeri giriyor, kimi keşfedemeyenlere ön ayak oluyor…
Keşfedecek ne var mı dersiniz? İşte buyrun gelin… Belki sessizliği,belki lezzeti… Huzuru, miskinliği, kahve bahane dediğimiz sohbeti… Yaşamaya değer bir dünyayı, gelin birde Privato’dan görün! Afiyet olsun…
Necla Tepekule
Yazın uzun ışıltılı Galata Kulesi manzarasına bakarak hizmet veren mekanda,misafirperverliği dillere destan Tia Hanım’ın elleriyle yaptığı çok özel”privato böreği”ana spesyal. Çok hafif, sadece köy peyniri ve maydanozla yapılan bu börek kafenin tek özelliği değil. Sahibi Hıdır Ekşi, organik beslenme konusunda çok hassas olduğu için haftanın her günü organik kahvaltı veriliyor. Ev yapımı ceviz, erik, şeftali,incir reçelleri, gözlemesi, baharatlı yeşil biberli yumurtası, yüzde yüz nar ekşili köy salatası, vişneli pancake’i, köy peyniri Galata’da arayıpta bulamayacağınız bir Geleneksel Köy Kahvaltısını sizlere sunuyor.
Meşhur karadut çayını burada kışın sıcak ve yazın soğuk olarak ya da votka içinde içebiliyorsunuz.. Özel lezzetli sahlepi ev yapımı. Mekanın sabit bir menüsü yok, her gün değişen farklı yemekler, mezeler yapılıyor. Ayrıca Lor Peynirli Naneli Gürcü Mantısı da denenmeye değer..
Fiyatlar çok uygun. Galatada Geleneksel Köy Kahvaltısı 14TL günün her saati sunulmaya hazır. Ev yapımı mercimek çorbası, ızgara köfte veya marine edilmiş tavuk pirzolası ve özel privato salatası, yemek ardından Kaymaklı, Cevizli Ayva Tatlısı Müdavimlerinin klasik menüleri.
Ayrıca Toplu Yemeklerin, doğum günü partilerinin, kokteylli sergilerin yapılabildiği ve 2010 Avrupa Kültür Başkenti dolayısıyla Görünürlük Projesinde çeşitli ülkelerden gelen 20 sanatcının,tanıtım amacıyla misafir edildiği hoş bir mekan..
Privato Cafe Kültür ve Sanat için yapılan her türlü etkinliğe de açık bir cafe olmasıyla birçok insanın buluşma noktası haline geline geliyor.
Burası hem restoran hem de cafe. Ayrıca müzik dinlenip, kitap okunulacak bir mekan. Jazz, Enstrümantal, Geleneksel Çinegene, Yunan, Balkan müziklerinin en çok tercih edilenler..
1893 ten kalan özel seri numaralı binalardan. Yurt dışından sırf bu binaların içini gezmek için gelen kafilelerin uğrak yeri. Kafe’nin içine oldukça özenilmiş. Özel ısmarlama tahta dekorlar, Hindistan’dan özel getirilmiş oymalı sandalyeler, 100 yaşından büyük duvar saati,antika avizeler,çok zarif görünümlü ama onlarca kilo ağırlığındaki antik duvar aynası, eski İstanbul sokaklarını süsleyen orjinal işlemeli gece lambalarıyla süslü.
Duvardaki Atatürk fotoğrafı bile kopyası olmayan orjinal bir baskı.6 yıldır işletilen mekanda zaman yavaşlıyor. ”Hemen yiyelim, masaları boşaltalım” felsefesi buraya uğramamış. İsteyen gelip kitabını okuyor, kahvesini, çayını, sahlebini içiyor, sohbetini ediyor. İsteyen 1 kadeh Gürcü Şarabını yudumlayıp kendini dinliyor. Her şeyden biraz bulabiliceğiniz, bir kere uğradığınızda müdavimi olabileceğiniz, uğramaya ve keşfetmeye değer bir mekan..
Mekanda aynı zamanda İşletme ve Organizasyon Sorumlusu Necla Tepekule’nin katkılarıyla Jazz, Flamenko, Bosia müzik organizasyonları ve Çingene Geceleri, partiler. sergiler ve kültürleri bir araya getiricek her türlü etkinlik, arkadaş toplantıları, mezuniyet baloları düzenlenmektedir..
Burası bir Cafe’den çok zamanın durduğu ve yavaşladığı bir mekan..
Park Yeri Yok
Kredi Kartı: Visa-Master