BEYOĞLU TÜNEL DE BALIĞIN LEZZETİ BİR BAŞKA OLUYOR
Taze mezelerinin yanı sıra,özel olarak lezzetlendirilmiş hamsi tavasından ve sanata verdiği değerden övgüyle söz edilen Asmalımescit Balıkçısı, küçük ama keyifli atmosferiyle gitmeye değer bir mekan.
Beyoğlu’nun Asmalımescit ismiyle anılan kısmı son zamanlarda meyhaneleri ile bilinir oldu. Son zamanlarda çok sayıda sanat evi ve cafe de açılarak isim yapan Asmalımescit`e bu hareketlilik bilinen dokusuna çok hoş katkıları da beraberinde getirdi. Asmalımescit Balıkçısı da bunlardan biri.
Meyhane lezzetlerine çok uzak düşmeyen ama tamamen farklı bir ortam ve birikimle oluşmuş bir yer Asmalımescit Balıkçısı. Ceneviz dokusundaki küçük mekan bir çeşit matruşka gibi, lezzetlerin matruşkası. Değerli konuklarını evlerinde ağılıyormuşçasına özenli olan sahipleri ise bir yana.
Mutfağı oluştururken, aslında ot obur olduğumuz bilgisinden yola çıkıp,kendi ifadeleriyle, “etle, kuşla, hindiyle uğraşmayıp” balık ağırlıklı mönü oluşturmuşlar. Burası aynı zamanda sanatçıların da uğrak yeri, özellikle ressamların ve galericilerin. Duvarlar, hepsi yakın dostları olan birçok ressamın tablolarıyla bezeli. Tablolar deniz ve balık temaları üzerine çalışılmış. Ancak her ay yeni bir sanat aktivitesi düzenleyen Asmalımescit Balıkçısı, sanatçı ve sanatseverleri uzun süreli buluşmalar yaşayabilmeleri, amacıyla 24. Etkinliklerini düzenlemişler.Yani 3 yılda 24 sergi. Her biri birbirinden değerli sergilerin afişleri, basın bültenlerini, davetiyelerini katalog yapabilme hayalini bugünlerde kurmaktalar.
ZEYTİNYAĞI ÇOK ÖNEMLİ
Asmalımescit Balıkçısı’ındaki hemen her şey zeytinyağı ile pişiriliyor. Zeytinden soğuk suyla sızdırılıp, damlama yöntemiyle elde edilen bu yağın asit düzeyi de yok denecek kadar az. Bu zeytinyağı, neredeyse içilecek kıvam ve lezzette, yöresi ise Çanakkale Adatepe. Yemeğe isterseniz bir balık çorbasıyla başlayabilirsiniz. Beyaz etli balıklardan yapılmış nefis bir çorba. Ardından gelecek soğuk mezelerde Asmalımescit Balıkçısı’nın vazgeçilmez tabağı, patlıcan salatası. Közlenmiş patlıcandan mı,zeytinyağından mı, aşçısının hiç bilmediğimiz bir takım mutfak hünerlerinden mi, bilinmez. Patlıcan salatası nefis. Zaten burada hemen hemen her şey odun kömüründe közlenerek pişiriliyor. Kendi yaptıkları tuzlu hamsi, barbunya pilaki, deniz börülcesi, yine benzer uygulamasına pek az rastlayabileceğiniz bakla fava, ahtapot salatası, somon füme, yanında nefis kırmızı soğan dilimleri...
Bunlardan her biri son derece temiz ve özenli bir şeklide geliyor önünüze. Bu arada şarap ta seçilebilir. Doluca Karma serisinden böyle bir yemek için ideal seçimler yapılabilir.
BALIĞIN ZAMANI
“Balığa pişmesi için zaman verilmeli. Balığa kolay pişmesi için bıçakla çizik atılmamalı, bu şekilde pişirilen balıklar kendi suyunda marine olmalı, en az üç dört kere çevrilip az miktarda zeytinyağı sürülerek pişmeli” Asmalımescit Balıkçısı’nın balığa yaklaşımı böyle ama önce ara sıcaklar. Soslu hamsi mutlaka deneyin. Karides kabukları kurutularak özel bir un haline getiriliyor ki buna İspanyol sosu da deniyormuş, hamsi bu una bulanarak kızartılıyor. Bildiğimiz una bulayıp kızartmaların aksine içine pek az yağ alıyor ve balık, bir kabuğun içinde neredeyse kendi suyunda pişiyor. Kalamarı her nasıl marine ediyorlarsa, sakal oynatmaz tabirine tam uyuyor. Eğer özel sipariş verilirse kalamar kokoreç de yapıyorlar.
Balıklar günlük olarak alınıyor, kesinlikle dondurucuda bekletilmiş balık kullanmıyorlar, hatta ağırlıklı olarak olta balığı bulmak mümkün. Hangi mevsimde hangi balık lezzetliyse o tercih ediliyor. Sözgelimi öğrendik ki,lodos ertesi balık alınmazmış. Dolayısıyla böyle zamanlarda İzmir balığı tercih ediliyor. Balık her odun kömüründe pişirilmezmiş, aromasız bir kömür olması gerekiyormuş ki, balığın tadına karışıp bozmasın.
Park Yeri Var
Kredi Kartı: Bütün Kartlar Gecerli