Eminönü`ndeki Mısır Çarşısı`nın Yeni Cami`ye bakan ana kapısından içeri girip, sola dönerek tarihi mermer merdivenlerden yukarıya çıkın. İşte bu tarihi ve güzel mekan, yaklaşık 100 yıldır hizmet veren ünü yurt dışına taşmış Pandeli Lokantası...

Pandeli`nin oğlu Op. Dr. Hiristo Çobanoğlu ile birlikte 50 yıldır bu tarihi mekanı işleten Cemal Biberci 15 yaşlarında Pandeli Usta`nın yanında çalışmaya başlamış ve ustasından çok şeyler öğrenmiş. Pandeli`nin anılarını anlata anlata bitiremiyor. Pandeli Çobanoğlu`nun anıları eski İstanbul`da yaşanan gerçek bir roman.

Pandeli Çobanoğlu, Niğde doğumlu Rum kökenli bir Türk vatandaşı. 10-11 yaşlarında Eminönü Çukur Han’da çalışan babasının yanına geliyor. Aradan birkaç yıl geçtikten sonra, “Baba, han sahibine söyle, bana merdiven altında bir yer versin, çevremize köfte-piyaz yapıp satayım" diyor. Pandeli daha sonra 1901 yılında 20 yaşları civarında Ticaret Odası`nın yanında küçük bir lokanta açıyor. Yemeklerini kendisi yapıyor. Kendi damak zevki ve buluşlarıyla yemeklerine lezzet üstüne lezzet katıyor. Ünü gittikçe yayılan Pandeli Lokantası’nın şöhreti İstanbul`un dışına taşıyor.

1955`teki 6-7 Eylül olaylarında lokantası yıkılan Pandeli Usta bu olaydan etkileniyor ve gazetelere beyanat veriyor: "Bundan sonra lokantacılık yapmayacağım." Dönemin Başbakanı Adnan Menderes, İstanbul Vali ve Belediye Başkan Vekili Dr. Fahrettin Kerim Gökay`ı arayarak, "Pandeli hiç bir yere gidemez. O bir Türk vatandaşıdır. Ona hemen bir yer bul ve mesleğini devam ettirmesini sağla". talimatını veriyor. 1956-57 yıllarında Mısır Çarşısı`nda bir yer bulunuyor. Bu yerde, Leblebi Mehmed`e ait " Mısır Çarşısı Lokantası " vardır. Şimdiki Pandeli`nin olduğu yer. Vali`nin emriyle bu yer Pandeli Usta’ya veriliyor. Pandeli Usta`dan sonra, oğlu Op.Dr. Hiristo Çobanoğlu ve Cemal Biberci sevgi ve saygıya dayanan birlik ve beraberlik içinde, bu günlere kadar geliyorlar. Ustalarından öğrendiklerine kendi çalışmalarını da katarak Pandeli Lokantası`nın şöhretini yurt dışına taşıyorlar. Turistler İstanbul’a gelince Pandeli Lokantası`nı kolayca buluyorlar. Bunun başlıca nedenleri çok eski bir geçmişe sahip olması ve yurt dışındaki turizm şirketlerinin kataloglarında Türk Mutfağı`nın orijinal yemeklerini yapan bir yer olarak yer alması. Büyük kuruluşlar da misafirlerini burada ağırlıyor. Türk Mutfağı`nın birbirinden güzel yemekleri yıllardır gelen konuklara sunulmaya devam ediliyor.

Pandeli Lokantası, iç içe geçilen üç ayrı oda ve büyükçe bir salondan oluşuyor. Çoğunlukla mavi çiniler kullanılmış, günümüze kadar özelliklerini ve güzelliklerini koruyabilmiş. Kubbeli tavanların olduğu odalarda yemek yerken ve içki yudumlarken, insan ister istemez tarihi bir yolculuğa çıkıyor. Masa ve sandalyeler ayrı bir hava katmış bu tarihi mekana. Kubbeler kalem işleriyle donatılmış, adeta nakış işler gibi işlenmiş. Odaların bir bölümünden denizi ve köprüyü, bir oraya bir buraya koşuşturanları seyrediyorsunuz. Diğer odalardan Mısır Çarşısı`nı seyrederken kendinizi birdenbire gizemli bir havaya kaptırıyorsunuz. Duvarlarda Pandeli’de yemek yemiş bir çok yerli ve yabancı ünlü kişilerin resimleri ve imzaları var. İspanya kralı Don Juan Carlos`un eşi Kraliçe Sofia, Ali Han, Kraliçe Süreyya, Yul Branner, Roman Polansky, Audrey Hepburn, Celal Bayar, Dr.Fahrettin Kerim Gökay ve niceleri...

Park Yeri Yok

Kredi Kartı: Visa-Master