Yaş sınırı: 16+
Bize o balkonda hiç yer yoktu, annem minnacık iki çocuğunu oraya sığdıramadı.
Tadilatı yarım kalmış bir evin salonu. Yerlerde kablolar, kutular, duvarlardan sarkan borular, prizler, toz, kir… Üstü naylon, çarşaf ve gazete kaplı eşyalar...
İki kişilik bir ilişki hikayesi gibi başlayan Küçük Balkon, ‘abla’nın, aniden eve girişiyle yön değiştirip bir abla-kardeş hesaplaşması ve sıkı bir kız kardeşlik hikayesine dönüşür.
Annenin hastalığıyla aniden yarım kalan tadilat, bu abla kardeşin anneleriyle yarım kalmış bütün konularının da konuşulmasına eşlik eder. Adeta eşyaların üzerindeki örtüler kaldırıldıkça altlarında gizlenen, saklı kalmış tüm konular su yüzüne çıkar.
O gece asıl amaçlarına ulaşamayan üç karakteri absürt ve zor durumların içinde, bir yandan hepsiyle ayrı ayrı bağ kurarak, duygularını anlayarak izleriz. Hem bulundukları durum komiktir hem de aynı durum boğazımızda bir yumru oluşturur.
‘Küçük Balkon’ özdeşleştiğimiz karakterin sürekli değiştiği, sert ama çocuksu, psikanalitik bir yolculuk.