İki bombalı saldırı, on beş silahlı soygun, aralarında Yunan, Türk ve Kürt asıllı dokuz kişinin bulunduğu toplam on ölü: NSU örgütünün üzücü bilançosu budur. NSU örgütünün suç eylemleri 2011 yılında son bulur: Uwe Böhnhardt ve Uwe Mundlos tamamıyla yanmış bir karavanda ölü bulunur, dört gün sonra Beate Zschäpe polise teslim olur.
O günden bu yana bu Almanya’nın birleşmesinden sonra görülen en büyük politik ceza davasında meselenin aydınlatılması için uğraşılıyor. Şu an davanın beşinci yılındayız. Şimdiye kadar 400’den fazla duruşma günü geçti. Her bir duruşma gününün maliyeti 150 bin Euro. Sürec ne kadar uzarsa, birleşme dönemi Alman uçurumuna ilişkin anlayışlar o kadar baskıcı olacak. Yıllarca bu göçmen kökenli kurbanların organize suç işleriyle bağlantıları olduğu varsayıldı – aynı zamanda polis, cinayetlerin aşırı ırkçı motiflerle işlendiğini kabul etmedi. Devletin söz konusu suç kompleksi içindeki rolü nedir? Bu, eksiksiz açığa kavuşması imkansız görülen, Almanya’nın suç eylemidir. Eğer kurbanlar Alman, suçlular ise yabancı isimler taşısalardı, ne olurdu?
Tuğsal Moğul dokuz aylık yoğun bir araştırma sonucunda özelde NSU seri cinayetleriyle, genelde aşırı sağcı şiddet eylemleriyle ilgili salt veri ve ifadeleri, polis tutanakları ve siyasetçilerin açıklamalarını bir araya topladı. Ancak, bilindik gerçekler böyle yoğunlaştırılmış bir şekilde sunulduğunda, ekstrem bir etki yaratıyor. Artık yoksaymak veya tehlikesiz göstermeye çalışmak mümkün olmuyor. Farklı yöntemler kullanan, bazen klasik belgesel tiyatro, bazen acı ve sert bir yerme olarak karşımıza çıkan, terör örgütünün cinayetlerini yeniden kurgulayan ve davanın sonucuna yönelik tahmin yürütmeye cesaret eden bu gösteri gecesi, teatral bir matem duasına dönüşüyor. Sundukları olaylar hem gerçekleri olduğu gibi ortaya koyuyor, hem hepimize yöneltilen bir soruyu kendi içinde barındırıyor: İşler nasıl bu noktaya gelebildi ve her bir kişinin bunda payı neydi?
Aşırı sağcı şiddet eylemlerinin sayısız kurbanları, haber başlıklarından ve kamuoyunun belleğinden çok çabuk silindi. Bu sebeple, onları bir kez daha anma görevi bizlere düşüyor.
Tugsal Moğul’ un yönetmenliğini de kendisinin yaptığı Kurbanların arasında Almanlarda Vardı adlı oyununun prömiyeri, 2015 yılında Theater Münster’de gerçekleşti. Oyun aynı yıl Deutsches Theater Berlin’de Tiyatro Yazarları Günleri’ne davet edildi. Diğer gösterimler arasında Heidelberg Stückemarkt Tiyatro Festivali, Made in Germany Stuttgart, Unbekannte Nachbarn Zwickau sayılabilir. “En iyi Çağdaş Drama“ kategorisinde 2016 Monica Bleibtreu Ödülü’ne layık görüldü. Kurbanların arasında Almanlarda Vardı adlı oyun Eylül 2017 yılında WDR- Medyatek’de radyo tiyatrosu olarak yayımlandı.2015 yılından bu yana Almanya’da halen birçok tiyatro sahnesinde oyunu görmek mümkün.
Yaş 13+
tek perde / 75 dak.
Oyun başladıktan sonra seyirci alınmamaktadır.