III. Özdemir Nutku Ödülleri’nde ve 22. Direklerarası Seyircileri Anadolu Tiyatro Ödülleri’nde "En İyi Kadın Oyuncu" Ödülü’ne layık görülen oyun, modern toplumda öfke duygusunun bastırılmasının bireysel ve toplumsal sorunlara yol açtığını vurgular. Öfkenin, yas sürecinin doğal bir parçası olduğuna dikkat çeken oyun, bu duygunun bastırılması yerine yaratıcılıkla dönüştürülmesini önerir. Doğa, bilim ve sanat, çözüm yolları olarak öne çıkarılır.

Birsen, ailesinin hikayeleri ve acılarıyla büyümüş, erken yaşta kayıplar yaşamış bir kadındır. Toplumun hislerini bastırmayı öğrettiği bir dünyada, yoğun duyguları ve öfkesiyle baş başa kalmıştır. Zor ve yalnız yılların ardından psikanalizle tanışır ve sevginin, üretimin iyileştirici gücünü keşfeder. Kendi yaratıcılığını bir kukla ile simgeleştirdiği süreçte, hayatını değiştirecek bir olayla karşılaşır. Bu noktada bir karar vermelidir: Ya kendi duygularını nesilden nesle aktarmaya devam edecek ya da yaslarını dönüştürerek hikayesini değiştiren kişi olacaktır.